İstanbul Maltepe fındıklı’da bir apartmanın sakinleri 9 Aralık gecesi sabaha karşı, giriş katta oturan bebeğin ağlamaları ile uyandı. Çığlık çığlığa ağlayan 20 yaşındaki Emel A. ile 26 yaşındaki Hüseyin A.’nın 1.5 yaşındaki oğulları S.’nin gözyaşlarının dinmemesi üzerine komşular kapıyı çaldı, ancak açan olmadı. Endişelenen apartman sakinleri yakında oturan anneanne Emine Karakaş’a haber verdi. Evin kapısı kırıldı. Evde 2.5 yaşındaki S. ile 1.5 yaşındaki kardeşi S. yalnızdı. Ağlamaktan bayılmak üzere olan bebeği sakinleştirmeye çalışan Emine Karakaş bu sırada torununun yaralarını fark edince soluğu Hastanede aldı.
İŞKENCE NET
İlk muayenesinde minik bebeğin yüzünde, el ve ayak parmakları arasında, hatta cinsel organının ucunda sigara söndürüldüğü, bağlanan ipler nedeniyle bileklerinin kanadığı, boğazında izler olduğu tespit edildi. Bebek, yanık ünitesi olan Kartal Lütfi Kırdar eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Hastane polisinin ihbarı üzerine Çocuk Şube Müdürlüğü ile Polis Merkezi, olayla ilgili soruşturma başlattı.
SAVCI TUTUKLAMA İSTEDİ
Polisin cep telefonundan ulaştığı Emel A. çocuklarını 02.30-03.00 sıralarında uyuttuktan sonra arkadaşlarıyla dışarıya çıktığını söyledi. Baba Hüseyin A. ise gece çalıştığını bildirdi. İkisi de işkence iddiasını reddetti.
Olay savcılığa da bildirilirken aile içi şiddetten sorumlu Cumhuriyet Savcısı Arzu Akgün öncelikle mahkemeden tedbiren anne ve babanın çocuğun yanına yaklaşmaması kararı çıkarttırdı. Ardından anne ve babayı sorgulayan savcı, karı-kocayı “Kendisini savunamayacak durumda olan çocuğa eziyet” suçundan tutuklama talebiyle mahkemeye sevk etti. A. çifti mahkemede bir kez daha işkence iddialarını reddetti.
Emel A. kendini “02.30 03-00 sıralarında çocukları uyuttum. İki arkadaşımla Fındıklı’da bir çay bahçesine gittim. 3 saat sonra eve geldiğimde çocuklarımın olmadığını gördüm. Komşum, annemin çocukları alıp hastaneye götürdüğünü söyledi. Ben kesinlikle çocuğuma bir şey yapmadım” diye savundu.
İşyerinde olduğunu belirten Hüseyin A. ise olaydan kayınvalidesinin araması üzerine haberdar olduğunu söyledi, “Kayınvalidem S.’ye ne olduğunu sordu. Bir şey bilmediğimi söyledim. Hastanede olduğunu öğrenince hemen oraya gittim. İşe giderken çocuklarda hiçbir şey yoktu. Kim yaptı bilmiyorum” dedi. Hâkimin “Hanginiz sigara içiyor?” sorusuna ise Hüseyin A. yanıt verdi: “Ben içiyorum ama nadiren eşim de içiyor.”
‘POLİS DELİL TOPLAMADI’
Hâkim tutuklanmaları talebiyle gelen anne babayı, “olay yerinde polis tarafından bebeğin vücudunda meydana gelen yaralarla ilgili sigara izmariti gibi bulguları delil olarak toplanmaması ve bu konuda inceleme yapılarak rapor aldırılmaması gerekçesiyle” delil yetersizliğinden serbest bıraktı. Kararında “anne babanın işkence suçunu işlediklerine yönelik kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren delillerin bulunmadığına” da yer veren hâkim; anne ve babayı, adli kontrol tedbiri kapsamında her pazar karakola imza vermelerine hükmederek serbest bıraktı.
"KIZIMI AFFETMEYECEĞİM"
Torununu hastaneye kaldıran ve başından bir an olsun ayrılmayan Emine Karakaş, kızını asla affetmeyeceğini söyledi. Hiçbir geliri olmadığı için torunlarını alamadığını belirten anneanne, gerekirse iki çocuğun da devlet bakımı altına alınmasını istedi.
"EVDE SÜREKLİ KAVGA OLUR"
APARTMAN sakinleri evde sürekli kavga olduğunu, sık sık polislerin geldiğini belirterek şu bilgileri verdi: “Baba sürekli Alkol alır; evde eşini döver. Anne de geceleri sık sık dışarı çıkar, çocuklarını yalnız bırakır. Hatta S.K.’ya hamileyken eşinden dayak yemiş, bir süre annesinin evinde kalmıştı.”
BAKICI KADIN MI YAPTI?
Genç kadının annesinin bir komşusu ise, Emel A.’nın çocuklarını bakması için bir arkadaşının annesine bıraktığını iddia etti. A.’nın arkadaşının karakol önünde genç kadına, “Benim çocukta da aynı izler var. Merhem sürüyorum” dediği iddia edildi. Komşuları işkenceyi çocuklara bakan kadının yapmış olabileceğini ileri sürdü.