Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Mevzuatımızın uygun gördüğü nitelikleri taşıyan, sektöre katkı vereceğini düşündüğümüz, güçlü sermaye yapısına ve itibara sahip yeni katılım bankalarına kapımız açıktır" dedi.
Babacan, 13. Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, katılım bankalarıyla sadece bu genel kurul vesilesiyle değil, farklı vesilelerle de bir araya geldiklerini ve sektörle ilgili birçok konuyu masaya yatırıp çözüme kavuşturmaya çalıştıklarını belirterek, dünyada finans sektörü denildiğinde çok çeşitli bir yapıdan bahsedildiğini, yoğun bir rekabetin olduğunu, farklı ihtiyaçlara cevap verebilme adına farklı alanlarda uzmanlaşmış ve uluslararası düzeyde faaliyet gösteren kurumların bulunduğunu kaydetti.
Katılım bankalarının 1980'li yıllardan itibaren finansal kurum ve araçların çeşitlendirilmesi, finansal sisteme derinlik kazandırılması için Türkiye'de faaliyet göstermeye başladığını ifade eden Babacan, şunları söyledi:
"Özellikle 2001'deki yasal düzenlemeler ve 2005'teki Bankacılık Kanunu'nda bir bakıma devletin sektörü tam anlamıyla sahiplenmesinden sonra sektörün büyüme ve gelişme hızı ivme kazandı. İslami bankacılık dünyanın pek çok ülkesinde ilgi gören bir alan haline gelmiştir, uluslararası alanda konvansiyonel bankacılık yapanlar dahi İslami bankacılık esasıyla çalışan bir birim kurmaktalar. Uluslararası bir danışmanlık firmasının derlediği bilgilere baktığımızda, dünya çapında 75 ülkede 600'ün üzerinde İslami finans kuruluşu bulunuyor ve 2013 sonunda da İslami bankacılık sektörünün varlıklarının toplamı da 1,7 trilyon dolara ulaşmıştır. 2018 yılı sonunda bu rakamın 2'ye katlanması beklenmektedir. Türkiye'de ise baktığımızda bilanço büyüklüğünün 2018 sonu itibariyle 121 milyar dolara ulaşacağı tahmin edilmektedir. Hem dünya hem de Türkiye'de devam edecek bir sektörden bahsediyoruz."
Babacan, katılım bankalarının çalışma şeklini anlatarak, "Katılım bankaları faizsiz finansman ilkeleri çerçevesinde sunduğu bankacılık hizmetleriyle reel ekonomiyi finanse eden, tasarruf sahiplerinden topladıkları fonları değerlendiren ve oluşan kar veya zarar ile katılımcılar ile paylaşan yapıya sahiptir. Bu paylaşımcı yapıyla toplanan fonlar, kurumsal ve bireysel finansman desteği sağlayarak finansal kiralama, kar veya zarar ortaklığı yöntemiyle doğrudan reel ekonomiye yönlendirilmektedir" diye konuştu.
"Katılım bankaları ticaretin sağlıklı gerçekleşmesi açısından firmalara avantaj sağlamaktadır"
Başbakan Yardımcısı Babacan, katılım bankalarında tamamen mal alım ve satımıyla faturalı ve kayıtlı işlemlerin finanse edilmesinin söz konusu olduğunu aktararak, "Bu şekilde sağlanan finansmanın doğrudan amaca yönelik olması ise ticareti canlandırma açısından olumlu etkide bulunmaktadır" dedi.
Bir mal karşılığı kullandırılan fon sayesinde kayıt dışı ekonominin azaltıldığını ve vergi gelirlerinin artırıldığını dile getiren Babacan, sözlerine şöyle devam etti:
"Geleneksel bankalardaki gibi alacakların vadesinden önce geri istenmesi gibi firmalar için belirsizlik yaratan durumlar daha az karşımıza çıkmakta ve bu da ticaretin daha sağlıklı gerçekleşmesi açısından firmalarımıza önemli avantajlar sağlamaktadır. Katılım bankaları bir yandan kar zarar paylaşım esaslı enstrümanlar sunarak fon kullananlarla aralarında sağlam bir risk paylaşım mekanizması kurmakta ve yapılan işlemleri gerçek varlıklara ve değerlere dayandırmak suretiyle finansal sistemin kırılganlıklarını sınırlamaktadır."
Ali Babacan, İslami bankacılığın dünyada ve Türkiye'de hızlı bir gelişme eğilimi gösterdiğini belirterek, özellikle Türkiye'nin İslami bankacılık konusunda önemli ülkelerden birisi olmasının beklendiğini söyledi.
"Yeni katılım bankalarına kapılarımız açık"
Başbakan Yardımcısı Babacan, geçen yıl sonu itibariyle bankacılık sektöründeki toplam şubelerin yüzde 8,1'inin ve istihdam edilen personelin yüzde 7,8'inin katılım bankalarına ait olduğunu dile getirerek, mart 2014 itibariyle sektörde mevduatın krediye dönüşüm oranının yüzde 109 olduğunu aktardı.
Mevzuatın uygun gördüğü nitelikleri taşıyan, sektöre katkı vereceğini düşündükleri, güçlü sermaye yapısına ve itibara sahip yeni katılım bankalarına kapılarının açık olduğunu ifade eden Babacan, sözlerini şöyle tamamladı:
"İster mevcut bankalara ortaklık ister sektöre yeni giriş şeklinde olsun yeni katılım bankalarının kurulması konusunda artık kapılarımız açıktır. Tabii ki kriterler vardır, BDDK bu kriterlere göre başvuruları inceleyecektir ama biz sektördeki katılım banka sayımızı da artırmayı arzu ediyoruz. Bunun özel sektör eliyle olmasını istiyoruz ama daha önceden de açıkladığımız gibi Ziraat, Halkbank, Vakıfbank bu sektöre girmeye karar verdi. Her banka bu konuda farklı stratejilerini sürdürüyor."
Türkiye'nin en kolay okunan haber, magazin sitesi mgdtv.com'da en güncel haberleri bulabilirsiniz.
Etiketler: Ali Babacan katılım bankaları banka bankacılıkBu habere yorum yapan ilk siz olun!
Türkiye'nin en kolay okunan haber sitesi olarak siz okuyucularımıza daima güvenilir ve objektif yayıncılık anlayışımızla hizmet vermekteyiz.
En güncel ekonomi haberleri, borsa durumu, finans,
en yeni spor, sanat ve tarafsız siyaset haberlerine günlük olarak ulaşabileceğiniz geniş bir platform. Sıkılmadan okuyabileceğiniz, renkli görselleri ile, detaylı ancak bir o kadarda kısa ve
öz yazılan içerikleriyle haber magazin Mgd Tv hizmetinizde.