Diyarbakır’ın Lice İlçesi’nde 2012 yılında meydana gelen trafik kazasında 50 yaşındaki Sülhaddin Dağdelen, otomobiliyle Ruken Ekinci’ye çarparak ölümüne neden oldu. Kazanın ardından kaçan Dağdelen, olaydan 2 ay sonra küçük kızın babası Ferdi Ekinci tarafından bir alışveriş merkezi önünde bulunarak polise teslim edildi.
Lice Asliye Ceza Mahkemesi’nce ’Taksirle ölüme sebebiyet vermek’ suçundan tutuklanan Sülhaddin Dağdelen, 2 ay cezaevinde kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Kazadan 10 ay sonra 14 Mayıs 2013 tarihinde eşi ve 2 kızıyla birlikte Diyarbakır ÇocukHastanesine giden Dağdelen, Ruken Ekinci’nin babası Ferdi Ekinci ile karşılaştı. Cebinden çıkardığı ’rambo’ diye tabir edilen bıçağı ile Dağdelen’i eşi ve çocuklarının gözleri önünde 7 bıçak darbesi ile öldüren Ferdi Ekinci, hastane güvenlik görevlileri tarafından yakalanarak polise teslim edildi.
’BANA GÜLEREK BAKINCA KENDİMİ KAYBETTİM’
Mahkemece tutuklanan Ferdi Ekinci hakkında ’Kan gütme saikiyle adam öldürme’ suçundan 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Mahkemedeki savunmasında olayı anlatan Ferdi Ekinci kendini şöyle savundu:
"Kızıma çarpıp hastaneye götürmeden olay yerinden kaçmış. Olaydan bir süre sonra alışveriş merkezi girişinde karşılaştık. Beni görünce kaçtı. Yakalayıp polise teslim ettim. Kısa bir süre cezaevinde yatıp serbest bırakıldı. Olay günü Çocuk Hastanesi’nde karşılaştık. Bana gülerek bakıyordu. O anda kendimi kaybettim ve bıçakla hatırlamadığım sayıda vurdum. Kendisini daha önceden takip etmedim. O sırada kızım Ruken aklıma gelmişti. Maksadım öldürmek değildi."
KAZANIN ÜZERİNDEN 10 AY GEÇMİŞ
Davayı karara bağlayan mahkeme sanık Ferdi Ekinci’yi ’Kan gütme saiki ile adam öldürme’ suçundan ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Ferdi Ekinci’nin cinayeti çocuğunun öldüğü trafik kazası nedeniyle işlediğini belirten mahkeme, her iki olay arasında 10 ay gibi uzun bir süre geçtiğini belirterek haksız tahrik hükümlerini uygulamadı. Kararda kan gütme saikiyle öldürme suçu ile haksız tahrik hükümlerinin bir arada bulunamayacağı da ifade edildi.