25 teröristin askerle çatışma halinde olduğunu belirten Erdoğan, şunları söyledi: “Ağrı Diyadin’de askerlerimizi hedef alan saldırıda ülkemizdeki barış ortamını dinamitlemeyi, çözüm sürecini baltalamayı amaçlayan bölücü terör örgütü, aziz milletimizin güvenliğini sağlamak için fedakarca görev yapan güvenlik güçlerimize bir saldırıda bulundular. Bu saldırıyı huzurunuzda şiddetle kınıyorum. Şu anda çatışmalar hala devam ediyor. 25 terörist, askerlerimize karşı şu anda bir çatışmanın içinde. Şimdi, malum siyasi parti, işte bu bölücü terör örgütünün bu eylemleriyle oy toplamanın gayreti içerisinde. Ben diyorum ki eğer demokrasi diyorlarsa, temel hak ve özgürlük diyorlarsa, bunun yolu silahtan geçmez, bunun yolu sandıktan geçer. Bu kafayla, bu mantıkla da hiçbir zaman bunlar bir yere varamaz. Kimileri hala eski alışkanlıklarını sürdürerek, şiddete ve silaha sarılarak, halkımızın iradesine ipotek koymaya çalışıyor. Bu tür girişimlere, kamu düzenini bozmaya yeltenenlere, vatandaşlarımızın özgür iradesine ipotek koymaya kalkışanlara asla müsamaha gösterilemez. Güvenlik güçlerimiz, askeriyle, polisiyle, istihbaratıyla gece gündüz teyakkuz halinde halkımızın huzur ve güvenliğini sağlamaya devam edecektir. Bütün gücümüzle bunların karşısında duracağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Haziran seçimleri öncesinde Türkiye’yi karıştırmak isteyenlerin her fırsatı kullandığını ve kullanmaya devam edeceğini, bu coğrafyada yaşandığı ve coğrafyanın mirasına sahip çıkıldığı sürece bu tür olayların meydana geleceğini dile getirdi.
'Terör örgütü çözüm sürecini baltalamaya çalışıyor'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ağrı'da bölücü terör örgütü çözüm sürecini baltalamak için askerlerimizi hedef aldı. Saldırıyı şiddetle kınıyorum" dedi.
Ağrı'daki terör saldırısı
Ağrı'nın Diyadin ilçesindeki terör saldırısına ilişkin, "Ağrı Diyadin'de askerlerimizi hedef alan saldırıda ülkemizdeki barış ortamını dinamitlemeyi, çözüm sürecini baltalamayı amaçlayan bölücü terör örgütü, aziz milletimizin güvenliğini sağlamak için fedakarca görev yapan güvenlik güçlerimize bir saldırıda bulundular. Bu saldırıyı huzurunuzda şiddetle kınıyorum" dedi.
Erdoğan, şöyle konuştu: "Şu anda çatışmalar hala devam ediyor. 25 terörist, askerlerimize karşı şu anda bir çatışmanın içinde. Şimdi, malum siyasi parti, işte bu bölücü terör örgütünün bu eylemleriyle oy toplamanın gayreti içerisinde. Ben diyorum ki eğer demokrasi diyorlarsa, temel hak ve özgürlük diyorlarsa, bunun yolu silahtan geçmez, bunun yolu sandıktan geçer. Bu kafayla, bu mantıkla da hiçbir zaman bunlar bir yere varamaz. Kimileri hala eski alışkanlıklarını sürdürerek, şiddete ve silaha sarılarak, halkımızın iradesine ipotek koymaya çalışıyor. Bu tür girişimlere, kamu düzenini bozmaya yeltenenlere, vatandaşlarımızın özgür iradesine ipotek koymaya kalkışanlara asla müsamaha gösterilemez. Güvenlik güçlerimiz, askeriyle, polisiyle, istihbaratıyla gece gündüz teyakkuz halinde halkımızın huzur ve güvenliğini sağlamaya devam edecektir. Bütün gücümüzle bunların karşısında duracağız."
"Yeni anayasa ve başkanlık sistemi bir zorunluluk haline dönüştü"
Ülkede 10 Ağustos 2014 itibarıyla mevcut sistemin artık bekleme odasına alındığını yineleyen Erdoğan, "Şimdi yeni döneme geçişin sancılarını yaşıyoruz. Unutmayın her kutlu doğum sancılı olur. Yeni Türkiye'nin inşası da bu şekilde oluyor. Yeni anayasa ve başkanlık sistemi artık bir tercih olmaktan çıktı, bir zorunluluk haline dönüştü. Mevcut sistem Türkiye'yi daha fazla taşıyamaz, taşıyamıyor. Bunun en yakın şahidi benim" diye konuştu.
"Nasıl oluyor da diktatör oluyoruz?"
Kasım ayında Antalya'da G-20 toplantısı yapılacağını ifade eden Erdoğan, dünyanın en ileri 20 ülkesinin Antalya'da toplanacağını, ilk 10 sırada yer alan ülkelerin başkanlık sistemiyle yönetildiğini anlattı.
Erdoğan, "Bunlar akıllarını mı yedi de başkanlık sistemiyle yönetiliyor? İdeal olan o da onun için. Biz niye o zaman böyle bir adım atmıyoruz? Dert başka. Çekiniyorlar, korkuyorlar. Amerika'da, Meksika'da, Brezilya'da, Arjantin'de, Fransa'da diktatörlük mü var? Niye işinize gelmiyor? Türkiye'de Tayyip Erdoğan'a her türlü hakareti yapacaklar, ailesine her türlü hakareti yapacaklar, buna rağmen Tayyip Erdoğan diktatör olacak" diye konuştu.
Seçime girecek siyasi parti sayısına işaret eden Erdoğan, ülkede kurulu partilerin sayısının da neredeyse 80'i aştığını belirterek, "Nasıl oluyor da diktatör oluyoruz?" dedi.
Erdoğan, hala "Eski Türkiye daha iyi" diyecek kadar izandan yoksun olanlar bulunduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Eski Türkiye'nin neyi daha iyiydi Allah aşkına? Darbeler mi daha iyiydi? 10 senede bir darbe olan bir Türkiye. 16 aylık hükümetlerle yönetildik. Bugün bir gazetede gördüm. Türkiye'nin hani sanayici ve iş adamlarının içinde toplandığı sivil toplum örgütünün yeni başkanı, al birini vur öbürüne, o da çıkmış, özellikle şu andaki hükümetin attığı adımlar ve 12 yılda gelinen bu süreci maalesef bir geri gidiş olarak, akla hayale gelmeyecek tanımlamalarla ifade ediyor. Aslında bunlar maalesef haddini bilmiyor. Niye haddini bilmiyor bunlar? Çünkü bunlarda insaf yok. Sermayeleri 1'e 5 katladı bu dönem içerisinde, onun şımarıklığı içerisinde bunları yapıyorlar. Bir defa şunu çok açık, net söylüyorum. İşte bu tür STK'lar, şunu bilmeleri gerekir. Siz bu ülkenin huzuruna, mutluluğuna değil ancak bu ülkenin birliğine, beraberliğine dinamit atarsınız. Yapılan budur. Şimdi soruyorum onlara. Terör mü daha iyiydi? Kesintisiz devam eden ekonomik krizler mi daha iyiydi? Dünyadan ve bölgesinden adeta tecrit edilmiş Türkiye mi daha iyiydi?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün bunların birileri için iyi olabileceğini ama kendileri için asla iyi olmadığını dile getirerek, "Türkiye'yi bugün geldiği yere rağmen hala ısrarla mevcut sorunlu sisteme mahkum etmek isteyenlerin derdi asla millet değil. Ülkenin geleceği değil. Güç temerküzü meselesi olsa, bizim bugünkü sisteme sıkı sıkıya sarılmamız gerekir. Ama bizim derdimiz bu değil. Türkiye'nin yarınlarını, gelecekteki hedeflerini düşünüyoruz. Mevcut sistemle bu hedeflere ulaşmak çok zor görünüyor. İnşallah 7 Haziran'da yeni Türkiye'nin yolunu açacak, yeni anayasayı ve başkanlık sistemini hayata geçirme imkanı verecek bir sonuç ortaya çıkacaktır. Ben buna yürekten inanıyorum. Ama ben sizlerden daha çok gayret istiyorum. Yeni Türkiye için, yeni anayasa için, başkanlık sistemi için istiyorum. Bu düşüncelerle biliyorum ki Sakarya ayağa kalkacak."
Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek'in "'Zindandan Mehmede Mektup" şiirinin "Mehmedim sevinin başlar yüksekte/Ölsek de sevinin eve dönsek de/Sanma bu tekerlek kalır tümsekte/Yarın elbet elbet bizimdir/Gün doğmuş gün batmış ebed bizimdir" dizeleriyle konuşmasını tamamladı.