Cox’un mimarlıkla ilgili büyük merakı onu öğrenim yıllarında, bu alanda dersler almasına da neden olmuş. Ünlü oyuncunun, yapılara, dekorasyona ve tasarıma olan tutkusu bugün hala devam etmekte. fiu anki yaşam kozasının tasarımı söz konusu olduğunda da yine eski tutkusuna geri dönerek evinin renovasyon çalışmalarına aktif olarak katılmış. Yüzyılın ortalarında inşa edilen bu bina, Pasifik Okyanusu’nu tepelerden seyreden mükemmel bir konuma sahip. Cox bu özel konumu zor ulaşımı nedeniyle tercih etmiş. Mimar John Lautner tarafından tasarlanan önceki evinin deniz seviyesinde konumlandığını belirten aktris, ‘Fotoğraflarım çekilmeden dışarı çıkmam mümkün olmuyordu’ diyor.

Yumuşak hatlara sahip ve feminen dekorasyon özellikleri taşıyan eski evi için ‘Orası yaşadığım en inanılmaz yerdi’ diyen Courteney Cox ‘Ancak aynı yapıyı başka bir konuma taşımak mümkün değil. Bu doğrultuda, eskisinden tamamıyla farklı bir seçim yapmaya ve modern tarzda bir yaşam alanını tercih etmeye karar verdim’ diyerek syeni seçimini detaylandırıyor. Bu ev, geleneksel bir mantıkta dekore edilmiş ve duvarlarında ise önceki sahipleri tarafından kahverenginin koyu bir tonuna boyanmış bir mekanmış. ‘Aslında çok güzel bir renkti’ diyor Cox ve devam ediyor: ‘Ama koyu renkli mekanlardan hoşlanmıyorum; ayrıca bu mekanın benim imzamı taşıyan bir yeniliğe ihtiyacı vardı’. Yine beyazperdeden tanıdığımız bir isim ve Cox’un yakın arkadaşı olan oyuncu Laura Dern, ona mimar Michael Kovac’ı tavsiye etmiş ve bu kararın ardından Cox da, yine iyi arkadaşlarından biri olan Trip Haenisch’i iç dekorasyon çalışmalarını yürütmesi için ikna etmiş. ‘Michael ve Trip arasında mükemmel bir denge oluştu. Michael kesinlikle daha modern bir bakışa sahip, Trip ise eve sanki eskiden beri ordaymış özelliğini kazandırdı. Sonuç ise istediğim ölçüde sade ve rahat bir atmosfer bütünü. Bronz ve çelik çerçeveler, beyaz duvarlar ve ahşap zemin içinde, konfor dolu bir cennet. Her yer düzen içinde ve hiçbir yerde gereğinden fazla detay yok’ diyor ev sahibi.

Friends dizinin oynayan mükemmeliyetçi şefi Cox, evin yapımı sırasında da haftada bir kez, yaklaşık üç saat süren planlama toplantıları düzenlemiş. ‘Evde yapılacak değişikliklerin uzun ömürlü olmasını ve neyi, niye istediğimin iyice anlaşılmasını istiyordum’diyen oyuncu böylece her detayla ilgilenme fırsatı da bulmuş, tenis kortu için seçilecek zemin rengine kadar.

Kovac, tenis kortunun zeminini boyayacak firma yetkilisi ile bir buluşma ayarlamış ve 10 farklı tonu Cox’a göstermiş ama sürpriz: Hiç biri onaylanmamış. (fiaşırdınız mı?) ‘Firmanın sahip olduğu tüm renk pigmentlerini getirmelerini istedim, fırçalarla kağıt tabaklarda, tüm pigmentler farklı renkler oluşturmak üzere karıştırıldı, bunu yaparken de yapım ekibinde çalışan herkes bize yardım etti. Doğru olanı bulmak için çok çaba sarf edildi.’ diyor ve dekoratörü Haenisch onun sözlerini tamamlıyor:

‘Courteney’in taşıdığı heyecan, çalıştığı kişilere de ilham veriyor. Ne istediği konusunda çok net fikirli ve tutkulu.’ diyor ve ekliyor: ‘Ama vereceğiniz fikirleri dinlemeye de her zaman hazır.

Yaratabileceğimizin en iyisini ortaya koyma konusunda bizi motive etti.’ Pazar günlerinde büyükannesinin evinde düzenlenen kalabalık öğle yemekleri ve yaklaşık 20 kuzeniyle bir araya gelişi Cox’un çocukluk anılarının arasında özel bir yere sahip: ‘Ben de arkadaşlar ve aile arasında düzenlenen birlikte olma geleneğini taşıyanlardanım’ diyor bu yüzden ev sahibi.

Özellikle Pazar günlerinde nefis bir sofra çevresinde dostlarıyla toplanmayı ve karaoke eşliğinde onlarla eğlenmeyi sevdiğini belirtiyor. Cox, Kovac’ı bu tarz bir aile toplantısına davet ederek, mekandannasıl faydalanabileceğine ve misafirlerinin mekanı nasıl kullandığına dair fikir edinmesini de sağlamış. ‘işte böyle bir günün gerçek trafiği, evin tasarımında önemli bir rol oynadı’ diyor Kovac ve sözlerini sürdürüyor: ‘Birbiriyle uyumlu tüm öğeleri böylece bir araya getirdik ve daha iyi bir işleyişe sahip olmalarını sağladık’. Mutfak, geniş servis penceresi ile bahçeye ve havuza açılmakta. Haenisch evdeki en önemli özelliğin, pek çok bölümden denizi görünür kılmak olduğunu söylüyor. iç mekana hakim olan beyaz renk, bu büyüleyici manzaranın ön planda kalmasını sağlıyor. ‘Evin sakin konumuna ek olarak, terasların da toprak renginde tercih edilmesi bu dingin atmosferle mükemmel bir birliktelik oluşturdu. Ayrıca Malibu demek, dışarda yaşamak demek’ diyor Haenisch. Bahçede yer alan mutfak peneceresi ‘hot-dog window’ yani sosisli sandviç partileri için bir kurtarıcı. Cox’un aşçısı havuz çevresindeki davetlilere buradan yemek ve içki servisi yapıyor.

Böylece Cox ve eşi, aktör David Arquette’in yedi yaşındaki oğulları Coco için yatma vakti geldiğinde parti sonrası temizlikle ilgili gürültü de ortadan kalkıyor. Okyanusa karşı konumlanmış sedir şeklindeki oturma alanı ise ortasındaki ateşle ısınıyor ve ev sahiplerini akşam dinlenmelerinde ısıtıyor.

‘Burada her gün mutlaka bir fincan kahve içiyorum’ diye belirtiyor Cox. Salondaki taş şöminenin önü ise, iç mekanın en keyişi köşelerinden biri. Harland Miller, Massimo Vitali ve Kent Williams imzalı sanat çalışmaları mekana renk ve mizah duygusu kazandırıyor. ‘Michael ve Trip, istediğim her şeyi bana getirdi’ diye belirtiyor Cox ve noktalıyor sözlerini: ‘Burası tam anlamıyla yaşamak istediğim ev’.

Türkiye'nin en kolay okunan haber, magazin sitesi mgdtv.com'da en güncel haberleri bulabilirsiniz.