Türkiye Büyük Millet Meclisi'inde Ak Parti Grup toplantısında konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, gündem ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Davutoğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
"İş dünyasında kabul gören yapısal dönüşüm programını ilan ettik. İlk 9 maddesini kamuoyuyla paylaştık. 12 yıldır ekonomik alanda kaydettiğimiz başarı hikayesi malumdur. Şimdi buna reel sektörü canlandırack hamlemizle yeni bir boyut kazandıracağız. Bu paketle 2023'e giden yolun ana unsurlarını belirlemiş olacağız. Açıkladığımız programı iş adamlarımızla paylaşma imkanı bulduk. Program iş adamlarımız tarafından da sahiplendi. Türkiye önümüzdeki dönemde dış ekonomide 3 noktada atılım yapmalıdır. çevre havzalarda siyasi istikrarsızlık ne boyutta olursa olsun ekonomik hedeflerimize ulaşmamız gerekir.
Önemli olan siyasi istikrarın muhafazasıdır. Türkiye'de siyasi istikrarı bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Türkiye demokratik istikrarı sağlamış bir ülkedir. Önemli olan istikrarın demokratik yollarla sağlanmasıdır. Demokratik istikrarın garantörü AK Parti'dir.
AK Parti hiçbir zaman kısa dönemli plan yapmamış, seçim ekonomisi uygulamamıştır. Afrika açılımımız daralan Avrupa ve sıkıntı içindeki Ortadoğu piyasasının yarattığı olumsuzlukları aşmak için yapıldı. Afrika'da geçici değil kalıcı olacağız.
Hükümet olarak iş dünyamızın önünü açmaya çalışıyoruz. İş dünyamızın küresel ekonomik alana rahat bir şekilde girmesini sağlamaya çalışıyoruz. Ekonomi çarklarımız çok güçlü bir şekilde dönmeye başladı. Sanayici ve ihracatçılarımıza huzurlarınızda teşekkür ediyorum.
İstanbul'da önemli bir metro bağlantısının açılışını yaptık. İstanbul'da 3 kanat birbirine bağlanmış oldu. Bizim dönemizde 141 km metro hattı yapıldı. İstanbul bize tarihin en büyük emanetidir. İstanbul'da tarihin korunması ve dünya başkenti haline getirilmesi için ulaşım projelerine ihtiyaç var. hem tarihi koruyoruz, hem ulaşım imkanına kavuşulmasını sağlıyoruz. Hİzmetlerimizi her vilayette sürdüreceğiz.
Yarın iş güvenliği paketini kamuoyumuzla paylaşacağız. Asansör faciasından sonra verdiğimiz bir talimattı. İlgili bakanlıklarımız çalıştı.
Yarın ekibimizle birlikte gidip G-20 zirvesine katılacağız. Önümüzdeki bir yıl dünya ekonomisinin direksiyonu Türkiye'nin elinde olacak. Şimdiden geçtiğimiz hafta detaylı değerlendirmeler yapıp gündemimizi belirledik. Türkiye bir taraftan G-20 dönem başkanlığını üstleniyor, diğer taraftan BM'de gelişmemiş ülkeler koordinatörlüğünü üstlenecek.
Hacı Bektaş-ı Veli'yi ziyaret eden ilk Başbakan olmak bana büyük bir gurur vermiştir. Bizim takip ettiğimiz siyasetin temeli, vatandaşlarımız ile devlet arasındaki aidiyeti tahkim etmektir. Barış sürecini hakim kılmaya çalışırken, etnik temelli ayrım yaratmaya çalışanların heveslerini yarım bırakmaya kararlıyız. Aleviliğin özgün karakterinin korunması için ne gerekiyorsa yağacaız. Hacı Bektaş-ı Veli türbesinden artık ücret alınmayacak. Bu zaten yanlış bir uygulamaydı. Ziyaret ederek.
Bizim Hacı Bektaş-ı Veli ziyaretimiz bazı partileri rahatsız etti. CHP bir Alevi paketi açıklama ihtiyacı hissetti. Bu pakette AK Parti dönemlerinde yapılan çalıştaylara atıf var. Bizim iktidarımıza gelene kadar hiç açık yüreklilikle tartışılmadı. Alevi temsilcilerle iletişim imkanı oldu. CHP'ye baktığımızda "istemezük" tavrı var. AK Parti; Alevi, Bektaşi kültürüne saygılıdır. CHP ne diyor, din dersini kaldıralım diyor. CHP'nin kafasında dinle bir şekilde mücadele etmek var. Nedir sizin mücadele anlayışınız?
Eğer din kültürü ahlak bilgisi derslerinde herhangi bir mezhep tahkir ediliyorsa ona önce ben karşı çıkarım. Bunu kaldırdığımızda, rakidal unsurların toplumda yer almasını nasıl engelleyeceğiz. Alevi ve Sünni geleneğini birbirine karşı inanç olarak göstermek isteyen varsa cahildir. Ben hacı Bektaş-ı Veli'nin huzuruna vardığımda hiçbir yabancılık hissetmedim.
CHP Dersim konusunda bir açıklamada bulunamadı, çünkü korkuyor. Dersim'i eleştirirsem ulusalcılar kopar diye korkuyor. AK Parti'nin vicdanı haksızlığa karşı koyma vicdanıdır. Kılıçdaroğlu kimseyi haram yemekle itham edemez. Oraya gelen Aleviler eline beline diline sahip çıkan insanlardır, kimi ziyaret edeceklerini bilirler. Ben o yemeğe katılan bütün Alevi toplum temsilcilerine teşekkür ediyorum.
Bir vekilleri istifa etti, diğeri ihraç talebiyle disipline sevk edildi. Şöyle bir takım düşünün herkes ayağına topu almış kendi oyununu oynuyor birisi de kendini antrenör zannediyor. Bir türlü iki yakası bir araya gelemedi CHP'nin. Kılıçdaroğlu, hergün bir açıklamasıyla partideki birilerini memnun etmeye çalışıyor. Sonra bu ülkenin 2 makamı boş diyor, sen kendi küçük sandalyenin derdine düş.
Biz Dersim konusunda konuştuk diye CHP rahatsız olur diye beklerken MHP rahatsız oldu. Bizi özür dilemeye davet etti. Bugünkü grup toplantısında yine polemik yapıyor. Yine söylüyorum, Dersim'de yapılan yanlıştı, zulümdü. Bahçeli ile aramızdaki devlet anlayışı farkı şu, Bahçeli devlet adına yapılan yanlışlıklara bile dahip çıkıyor. Bu devlete en büyük zararı veriyor. Bahçeli polemik yapmasın, tek partiyi savunacaksa çıksın savunsun. Biz her türlü zulüme karşı durmaya devam edeceğiz. Dersim'e yönelik yapılanlara da, 3 Mayıs'ta yapılanlara da, İskilipli Atıf Hoca'ya yapılanlara da karşı durmaya devam edeceğiz.
Birileri zulüm yapmışsa bu zulmü dile getirmekten çekinmeyiz. O birileri devlet adına cinayet işlemişse dokunmayın diyor. Devletimizin bekası 76 milyonu yaşatmakla mümkün olacaktır. Bahçeli merak etmesin, Türkiye Cumhuriyeti farklılıkları bünyesinde korumaya devam edecektir" dedi.
İşadamlarının programı benimsemesi beni memnun etti
Başbakan Davutoğlu, hafta içinde Bursa'da Sanayi ve Ticaret Odası üyeleriyle bir araya geldiğini, haftasonu da Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nun yeni yönetim kurulu ile görüştüğünü hatırlattı. Dolayısıyla açıklanan programı işadamlarıyla da kapsamlı bir şekilde paylaşma imkanı bulduğunu belirten Davutoğlu, "Gerek Bursa gibi gerçekten sanayi alanında Türkiye'nin öncü şehirlerinden biri olması hasebiyle Bursa gibi son derece önemli, bu program açısından önemli, ilimizde gördüğümüz canlılık ve bu programları sahiplenme, gerekse Dış Ekonomik Kurul'un bir bütün olarak bu programı benimsemesi beni ziyadesiyle memnun etti" diye konuştu.
Bir ülkenin, devletin ve hükümetin makro stratejik planlaması ile şirketlerin kendilerine özel planlamalarında bir bütünlük olduğunda ekonomik hamlelerin başarıyla gerçekleşeceğini vurgulayan Davutoğlu, "Ama devletin makro stratejik, makro ekonomik programları ile şirketlerin yapıları arasında uyumsuzluk olduğunda Ankara'da alınan kararların hayata geçirilmesi imkanı kalmaz" dedi.
AB ile ekonomik ilişkilerimize çok boyutlu bir nitelik kazandırmak zorundayız
Küresel ekonomik krizden sonra bütün dünyada bir taraftan son derece dikkatli bir süreç takibi yaşandığını diğer taraftan da Türkiye gibi vizyon sahibi ülkelerin kriz sonrasına hazırlanma çabasında olduğunu ifade eden Davutoğlu, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nun geçen aylarda yeniden yapılandırıldığını ve bu yeniden yapılandırma çerçevesinde de makro ekonomik stratejik hedefler konusunda istişare imkanı bulduklarını söyledi. Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Kendilerine de ifade ettiğim gibi Türkiye'nin önümüzdeki dönemde dış ekonomik ilişkilerinde üç ana boyut çok ciddi bir sıçrama yapma zarureti var. Birincisi, Avrupa Birliği sathında özellikle Avrupa'da yaşanan kriz sonrasında ortaya çıkan yeni tabloyu değerlendirerek, AB ile ekonomik ilişkilerimize çok boyutlu bir nitelik kazandırmak zorundayız. Şirketlerimizin Avrupa'daki her bir gelişmeyi takip ederek orada etkin bir rol üstlenmeleri bizim için önemlidir.
Yine yakın havzalardaki şirketlerimizin geçmişte, özel sektörümüzün, girişimcilerimizin, ciddi iş potansiyeli bulduğu alanlardaki siyasi sarsıntıları da istişarelerde değerlendirdik. Bu siyasi sarsıntıların ötesinde bütün girişimcilerimize, işdünyasına buradan bir kez daha sesleniyorum; Türkiye'deki yeni üretim hamlesinin önemli pazarları yakın havzalardır. Bu siyasi sarsıntıları istikrara kavuşması durumunda ortaya çıkacak yeni konjonktürü de en iyi değerlendirecek olan Türk girişim dünyasıdır. Bu çerçevede kendilerine de söylediğim gibi; çevre havzalarda, Ortadoğu'da, Balkanlar'da, Kafkasya, Orta Asya'da siyasi istikrarsızlıklar ne boyutta olursa olsun, buradaki ekonomik çıkarlarımızı koruyacak bir perspektifi sürdürecek ve buralarda kesinlikle Türk ekonomisi ile bu havzaların bütünleşmesi yönündeki çabalarımızı güçlendireceğiz" dedi.
Davutoğlu ayrıca bu ay içinde Irak'a bir ziyaret düşündüğünü, ardından da Irak ile Yüksek Düzeyde Stratejik İşbirliği Konseyi'ni tekrar canlandırmak üzere Irak Başbakanı'nın da Türkiye'ye geleceğini aktardı. Aralık başında Atina'da Yunanistan ile Yüksek Düzeyde Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısı yapacaklarını ifade eden ve "Aynı şekilde Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin de Aralık başında Türkiye'ye gelecek" diyen Davutoğlu, Azerbaycan ile olan ilişkilerin de güçlü bir eksene oturduğuna dikkati çekti.
Davutoğlu, "Çevremiz siyasi istikrarsızlıklar içinde, ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalmış olabilir ama bu çevre ülkelerin halkları bizim kardeş halklarımızdır ve onların ekonomik alanda ihtiyaçlarını karşılama gücüne de kudretine de sahip olan yegane devlet Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Burada önemli olan Türkiye'deki siyasi istikrarın muhafazasıdır.
İşadamlarımızla, özel sektörle geçtiğimiz hafta yürüttüğüm temaslarda kendilerini bir hususu bir kez daha vurguladım; Türkiye son derece kritik iki seçim süreci yaşadı, önümüzde de 2015 seçimi var. Ama girişimcilerimize buradan bir kez daha ifade ediyorum; Türkiye'deki siyasi istikrarı bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. 30 Mart seçimleri öncesinde 'Türkiye acaba bir türbülans girer mi?' diye frene basan yabancı çevreler ya da yatırımcılar ya da Türkiye'de iş dünyasındaki, belki bazı kaygılarla ortaya çıkan tereddütlere mahal yoktur. Türkiye demokratik istikrarı sağlamış bir ülkedir. İstikrar eğer otoriter yapılarla sağlanırsa ekonomi orada hayat alanı bulamaz. Önemli olan istikrarın demokrasi ile sağlanmış olmasıdır. Gerek 30 Mart mahalli seçimleri gerekse 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve daha sonra yaşadığımız gelişmeler gösterdi ki Türkiye'de demokrasi kökleşmiştir ve demokratik istikrar sağlam zeminlere oturmuştur. Bu demokratik istikrarın da garantörü AK Parti'dir. AK Parti'nin denklemde olmadığı bir Türk siyasi hayatının istikrara kavuşması mümkün değil."
Davutoğlu, hükümet olarak 2015 seçimlerine giderken kısa dönemli popülist uygulamalar içinde olmayacaklarını belirterek, hiç bir zaman da böyle bir yaklaşım içinde olmadıklarını söyledi. "AK Parti hiçbir zaman kısa dönemli hesap yapmamıştır, hiçbir zaman seçim kazancı üzerine ekonomik politika yürütmemiştir" diyen Davutoğlu, kent ekonomileri bazında gerçekleştirdikleri programların bile uzun vadeli olduğuna işaret etti.
Ekonomik ilişkiler konusunda AB ve komşu havzaların yanında üçüncü alan olarak Afrika, Latin Amerika ve Doğu Asya açılımlarını seçtiklerini kaydeden Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Afrika açılımımızı, daralan Avrupa piyasasının, sıkıntılar içine girmiş Ortadoğu ve yakın havzalardaki piyasaların getirdiği problemleri aşmak için son derece öngörülü bir şekilde yeni bir ekonomik havzası olarak tanımladık. ve kesinlikle Afrika'da geçici değiliz, kalıcı olacağız. Latin Amerika'daki, Doğu Asya'daki ilişkiler onlar da kalıcı olacaktır. Biz hükümet olarak iş dünyamızın önünü açmaya çalışıyoruz. Önlerindeki tabiri caizse vize gibi, ticaret, gümrük kısıtlamaları gibi mayınları temizleyerek çok güvendiğimiz dinamizmini, Türkiye'nin dinamizmin olarak gördüğümüz işdünyamızın küresel ekonomik alana daha rahat bir şekilde girmesi çabası içindeyiz" diye konuştu.
Davutoğlu, verilerin ekonominin çarklarının güçlü şekilde döndüğünü gösterdiğini belirterek, ihracatçılara ve sanayicilere teşekkür etti.
Başbakan Davutoğlu, hafta içinde Bursa'da 21 yeni eseri halkın hizmetine sunduklarını, İstanbul'da da Aksaray-Yenikapı metro hattının açılışını yaptıklarını belirterek, özellikle bu hattın ulaşımdaki önemini vurguladı. İstanbul'un yeraltında da Avrupa ve Asya'yı birbirine bağladığını ifade eden Davutoğlu, bu hizmetlerle gurur duyduklarını söyledi. Davutoğlu, "Bizim dönemimizde İstanbul'da 141 kilometre metro hattı, raylı sistem hattı yapıldı. 2019'a kadar 466 kilometreye çıkacak. 2023'e kadar 779 kilometreye çıkacak" değerlendirmesinde bulundu. Davutoğlu, bu hizmetler yapılırken İstanbul'un tarihi dokusunun da korunduğuna dikkati çekti.
Türkiye'nin en kolay okunan haber, magazin sitesi mgdtv.com'da en güncel haberleri bulabilirsiniz.
Etiketler: akparti meclis grup toplantı mgd haber güncel m041028Bu habere yorum yapan ilk siz olun!
Türkiye'nin en kolay okunan haber sitesi olarak siz okuyucularımıza daima güvenilir ve objektif yayıncılık anlayışımızla hizmet vermekteyiz.
En güncel ekonomi haberleri, borsa durumu, finans,
en yeni spor, sanat ve tarafsız siyaset haberlerine günlük olarak ulaşabileceğiniz geniş bir platform. Sıkılmadan okuyabileceğiniz, renkli görselleri ile, detaylı ancak bir o kadarda kısa ve
öz yazılan içerikleriyle haber magazin Mgd Tv hizmetinizde.