Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı, "2015 Yılında Para ve Kur Politikası" konulu basın toplantısında, Merkez Bankası Kanunu gereğince temel amaçlarının fiyat istikrarını sağlamak olduğunu söyledi.
Bu doğrultuda Orta Vadeli Program hazırlık çalışmaları sırasında hükümetle varılan mutabakatla uyumlu olarak 2017 yılı enflasyon hedefinin yüzde 5 olarak belirlendiğini belirten Başçı, şunları kaydetti:
"Bugün bulunduğumuz durum itibarıyla mevcut şartlar bizim en son önümüzdeki yıl için verdiğimiz 6,2'lik enflasyon tahmininin dahi altında bir gerçekleşme olabileceğine işaret ediyor. Yalnız bunun için bir çaba göstermek gerekecek. bu çabayı Merkez Bankası zaten hali hazırda gösteriyor. Buna ilave olarak da finansal istikrar komitemizin dış denge ile ilgili gösterdiği çaba, gerekse dün Başbakanlık Genelgesi ile oluşturulan Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesinin göstereceği çaba çok faydalı olacak. Bu şekilde bütüncül bir yaklaşımla, enflasyon odaklı bir çalışma sonucunda enflasyonunun önümüzdeki yıl yüzde 5'e oldukça yakın bir seviyede gerçekleşmesi mümkün. Özellikle emtia fiyatlarındaki, petrol fiyatlarındaki son gelişmeler sonucunda."
"2015 yılında dış dengede belirgin bir iyileşme olmasını bekliyoruz"
Enflasyonun 2015 yılı boyunca kademeli bir düşüş sergilemesinin amaçlandığını ifade eden Başçı, enflasyonun 2015 yılı sonunda 6,2 olması beklendiğini ancak raporun yayımlanmasından sonra özellikle petrol ve emtia fiyatlarında kayda değer bir düşüş gerçekleştiğini vurguladı. Buradan enflasyonu düşürücü bir faktör geleceğinin tahmin edildiğini belirten Başçı, "10 doların yaklaşık 0,4-0,5 puan gibi enflasyonu düşürücü yönde katkı yaptığını hesaplayabiliyoruz. Dolayısıyla 10 doların çok ötesinde bir düşüş oldu. Oradan düşürücü yönde bir etki gelecek. Bu çok önemli bir fırsattır. Bunu kullanıp enflasyonu yüzde 5'e düşürmek için çaba göstermemiz gerekiyor. Gerek Merkez Bankası olarak gerek ilgili diğer kurumlar olarak bir çaba gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Fiyat istikrarını dolaylı olarak dış dengenin etkilediğini, büyük bir cari açığın kur istikrarını etkileyerek fiyat istikrarını etkilemesinin söz konusu olabileceğine işaret eden Başçı, benzer şekilde kur istikrarının etkilenmesi halinde enflasyon beklentileri istikrarının da bozulabildiğini ve fiyat istikrarının etkilenebildiğini anlattı.
Bu nedenle Türkiye'de 2010 sonundan itibaren gösterilen çaba ve alınan tedbirlerle dış dengedeki sürekli ve kademeli iyileşmenin sevindirici olduğunu dile getiren Başçı, "Onunla ilgili olarak kasım ayında bir ara verecek, bir fasıla olacak. Altın ithalatı kasım ayında yüksek görünüyor. Altın hariç de halen fena görünmüyor. Bir ara verecek ondan sonra aralık ayından itibaren düzelmeye devam etmesini ve 2015 yılında dış dengede belirgin bir iyileşme olmasını bekliyoruz ki Orta Vadeli Program öngörülerinin daha olumlu yönde gerçekleşmesi mümkün" diye konuştu.
Başçı, dış denge ile ilgili gösterilen çaba ve alınan tedbirlerin sonuç verdiğini belirterek, bu konuda çok olumlu gelişmeler olmaya devam edeceğini söyledi.
Başçı, "Dengeli büyüme için dış talep çok önemli. Yapısal sorunlar çözüldükçe, büyüme oranları da 2015'ten itibaren yukarı doğru gidebilir" dedi.
"Enflasyona herhangi bir önemli baskının gelmeyecek"
Başçı, "2015 Yılında Para ve Kur Politikası" konulu basın toplantısında, dış denge bağlamında bugün açıklanan Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) verilerine arz-talep dengesi açısından bakıldığında bu alanda enflasyona herhangi bir önemli baskının gelmeyeceğinin teyit edildiğini söyledi.
Emtia fiyatlarında istikrar olmamasına karşın düşüş yönünde keskin hareketler bulunduğunu belirten Başçı, "Bu da enflasyonu düşürücü yönde bir etki yapacak. Bunun kalıcı olup olmayacağını 2015 yılı boyunca izleyeceğiz. Olursa bu, Türkiye için önemli bir fayda sağlayacak çünkü Türkiye net emtia ve enerji ithalatçısı bir ülke" diye konuştu.
Dünyada düşük faiz ortamının da Türkiye için bir avantaj olduğunu kaydeden Başçı, düşük faiz ortamında basiretli borçlanma konusunda çaba gösterilmesi gerektiğini ifade etti.
Borçlanmanın üretime, ihracata ve yatırıma yönelik olmasına dönük çabanın sonuç vermeye başladığını belirten Başçı, "Bu, biraz daha devam ederse Türkiye'nin dengeli büyüme konusunda önemli avantajlardan birisi de dünyadaki düşük faiz ortamı olabilecektir" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye açısından zorlukların neler olabileceğine ilişkin de görüşlerini paylaşan Başçı, 2013 yılının son derece güzel bir ortamda başladığını, buna karşın mayıs ayından itibaren Amerikan Merkez Bankasının (Fed) politika değişikliği sinyalinin ardından ciddi bir oynaklık yaşandığını, bu durumun Türkiye gibi cari açık veren ülkeleri daha fazla etkilediğini ifade etti.
Başçı, bu zorluğu iyi yönetmek gerektiğini, miktar boyutunda bunun nasıl bir etki yapacağı konusunda büyük bir endişe oluştuğunu dile getirdi.
Kasım ayında miktar boyutunda sıkılaşma tamamlandığında Türkiye gibi ülkelere o kadar büyük bir zarar vermediğinin anlaşıldığına dikkati çeken Başçı, "Demek ki korkulan olmadı. Sadece enflasyonun üzerinde bir miktar tortu bıraktı. Enflasyonun bu yıl yüzde 5'in oldukça üzerinde gerçekleşmesini bekliyoruz. Yüzde 8,9 yıl sonu öngörümüz. Fakat en son arkadaşlarımızın piyasadan topladığı veriler, ilk intibaları, bu 8,9'un da altında yıl sonu enflasyonu gerçekleşme ihtimali olduğuna işaret ediyor. Yine de temkinli olmak lazım. Daha vakit var" diye konuştu.
"Para politikasını gevşetmeyeceğiz"
Anılan oranların yüzde 5'in oldukça üzerinde olduğuna işaret eden Başçı, enflasyonun yüzde 5'e kadar düşeceği konusunda vatandaşların ikna edilmesi gerektiğini dile getirdi.
Gelecek yılın ilk 4 ayında enflasyonda kuvvetli bir düşüşün mümkün olduğunu anlatan Başçı, "Fakat bu böyle diye biz bir anda para politikasını gevşetmeyeceğiz" dedi.
Bu konudaki çabayı çekirdek enflasyon konusunda göstereceklerini kaydeden Başçı, bu veride trendin yüzde 5-6 arasına geldiğini, bunun 5'in altına indirmeleri gerektiğini söyledi.
"Basiretli borçlanma konusunda çalışmalarımızı tamamladık"
Dünyada normal bir para politikası uygulanmasını arzu ettiklerini belirten Başçı, küresel büyümedeki yavaşlığın bunu sürekli geciktirdiğini ifade etti.
Parasal sıkılaştırma ve normalleşmenin erken olabileceği gibi geç de olabileceğine işaret eden Başçı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geç olursa ne yapacağız? Onu da düşünmemiz lazım. Düşük faiz ortamı olağanüstü düşük olmaya devam ederse ve bir türlü normalleşme sağlanamazsa o zaman basiretli borçlanma nasıl sağlanabilir? Onunla ilgili çalışmalarımızı tamamladık. Bununla ilgili kurulan bazı değerlendirmeler ilgili birimlerimiz tarafından sunuldu. Finansal İstikrar Komitesine bilgi sunacağız. Şu yönde hareket edersek Türkiye'nin artık hiç eleştirilecek yanı kalmayacak. Finansal istikrar açısından an zayıf olduğumuz alan rezervlerin kısa vadeli borçları karşılama oranıdır. Orada da artık 2015 yılında çok ciddi bir iyileşme sağlayabiliriz. 'Şu politikayı uygularsak, şu çabayı gösterirsek' şeklinde bir karar verilecek. O karardan sonra da bankalarımız rahat bir şekilde uzun vadeli borçlanacaklar. Dış borçlanma yerine mevduatı ve iç kaynakları teşvik edecekler. Onunla ilgili zaten adım attık. Dolayısıyla orada Türkiye'nin kayda değer bir eleştiri noktası kalmamış olacak."
Tarım alanındaki gelişmeler
Türkiye açısından zorluklardan birinin tarım ve gıda fiyatları olduğunu belirten Başçı, 2014 yılının kuraklık, don ve yağışlardaki öngörülemez hareketler nedeniyle tarım açısından kötü geçtiğini dile getirdi.
GSYH verilerine bakıldığında tarım hasılasının 3. çeyrekte eksi yüzde 5'e yakın daraldığını ifade eden Başçı, bunun tabiat koşullarının getirdiği bir sonuç olduğunu kaydetti. Buna karşın 3. çeyrekte tarımın yüzde 14 gibi yüksek bir ağırlığının olduğunu anlatan Başçı, "Dolayısıyla ikisini çarptığınız zaman GSYH'de beklenenden düşük gelmesinin faktörlerinden en önemlisi tarım hasılasındaki düşüş" dedi.
Bunun sadece büyümeyi aşağı yönlü etkilemediğine, aynı zamanda enflasyonu yukarı yönlü etkilediğine dikkati çeken Başçı, gıda fiyatlarındaki artış oranını yüzde 14'ler civarında olduğunu söyledi.
Normalde bu durumun geçici olmasının beklendiğini kaydeden Başçı, geçici olmaması durumunda bu konuda çaba göstermeleri gerekeceğini belirtti.
"Hükümet 'problemin farkındayız' mesajı verdi"
Bu konuda Resmi Gazete'de dün yayımlanan Başbakanlık Genelgesini "iyi bir haber" olarak nitelendiren Başçı, hükümetin "problemin farkındayız ve çözmek için çaba göstermeye başlıyoruz" mesajını verdiğini ifade etti. Bu kapsamda Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasalarını İzleme ve Değerlendirme Komitesinin kurulmasının uygun görüldüğünü anlatan Başçı, bu gelişmenin yapısal bir soruna yapısal bir çözüm getirmek açısından önemli olduğunu vurguladı. Başçı, "Eğer, 2015 yılında, hava şartları yine kötü gitmeye devam ederse komite gereken tedbirleri gereken zamanda alacaktır" diye konuştu.
Türkiye'nin en kolay okunan haber, magazin sitesi mgdtv.com'da en güncel haberleri bulabilirsiniz.
Etiketler: tcmb erdem başçı enflasyon mgd haber güncel m041028Bu habere yorum yapan ilk siz olun!
Türkiye'nin en kolay okunan haber sitesi olarak siz okuyucularımıza daima güvenilir ve objektif yayıncılık anlayışımızla hizmet vermekteyiz.
En güncel ekonomi haberleri, borsa durumu, finans,
en yeni spor, sanat ve tarafsız siyaset haberlerine günlük olarak ulaşabileceğiniz geniş bir platform. Sıkılmadan okuyabileceğiniz, renkli görselleri ile, detaylı ancak bir o kadarda kısa ve
öz yazılan içerikleriyle haber magazin Mgd Tv hizmetinizde.