Erdoğan'dan Demirtaş'a: Dün akşam kendisini aradım, telefonuma çıkmıyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'nun kendisini aradığını arkadaşlarının ilettiklerini belirterek, “Benim iki küçük kızım da dahil olmak üzere yüzlerce çocuğun orada ölmek üzere olduğunu gördüm. Küçük çocuklar ve bebekler gaz bombasıyla nefes alamaz hale geldiler. Benim korumalarım vücudu parçalanmış birini taşıdılar ve yolda vefat ettiğini söylediler. İlk etap da 100 yaralı bilgisi geldi ve ben çıktım sağduyu açıklaması yaptım. Paniği büyütmemek için ne yaralı ne de ölü bilgisi verdim. Aynı saatte Cumhurbaşkanı Eskişehir'de miting de konuşuyor ve yine bize saldırıyordu. Ne bir başsağlığı, ne bir geçmiş olsun ne de bir üzüntü beyanı vardı. Ülkenin Cumhurbaşkanı bir saat Eskişehir mitinginde konuştu ve o vahşi saldırıya dair tek bir cümle etmedi. Kendileri bana ulaşmaya çalışmış olabilir ama önemli olan bana ulaşmaya çalışmaları değil. Orada katliama uğrayan bir halk var arasınlar onlardan özür dilesinler üzüntülerini belirtsinler. Buyursunlar Diyarbakır'a gitsinler. 77 milyonun Cumhurbaşkanı değil mi katliamın olduğu yere gitsin çiçek bıraksın. Mesele ben değil mesele halktır. Halka karşı bir özür borçları var hedef gösterdikleri için yalan iftira üzerine kampanya yürüttükleri için, bizi bu kadar düşmanca saldırının hedefi haline getirdikleri için. Bütün Türkiye'ye özür borçları var seçim sonrası kampanya boyunca kullandıkları dilden üzüntü duyduklarını ve hata yaptıklarını kabul eder ve Türkiye toplumundan özür dilesinler üzüntülerini onlara belirtsinler” dedi.
"Polisler yaralı kurtulan insanlara, çocuklara gaz sıktı"
Diyarbakır'daki saldırının asıl amacının bir kaosun Türkiye'ye yayılmasını ve bütün faturanın HDP'ye çıkartılması olduğunu ileri süren Demirtaş konuşmasında şunları söyledi:
“ Saldırı sonrasında bir kaos oluşsun, 'HDP'liler sağı solu yaktılar diye akşam da yandaş medya üzerinden büyük bir propaganda başlasın' diye hedeflediler. Hem sahnedeki sunucumuzdan yöneticimize kadar meydandaki bütün halkımıza kadar herkes sağduyulu ve disiplinli davrandı. Birde şöyle bir şey var ben bunu söylemekten sakınca görmüyorum. Benim konuşma saatim beş dakika gecikti. Konuşmalar uzayınca beş dakika arabada bekledim. Patlamalar tam konuşma yapacağım saati ayarlanmıştı. Yüzlerce çocuk bebek bebeğiyle gelen insanlar yaşlılar arasında patlatıldı. Patlama benim 30 metre uzağımdaydı. İlk patlama hafif ikincisi büyük bir patlamaydı. İkinci patlamada içinde bulunduğum araba yerinden sarsıldı. Herkes çocuklarıyla bebekleriyle gelmişti benim ailem ordaydı iki kızım, yaşlı annem babam oradaydı. Bütün halkımızı oradan çıkartırken bulunduğumuz yere gaz bombaları atıldı. İnsanlar hem yaralıları, parçalanmış ve yanmış vücutları yerden almaya toplamaya çalışıyor bir yandan da polisin attığı gazdan nefes almaya çalışıyordu. Yardım eden polisler de var fakat gaz atan su sıkan polisler de var. Biz nefes alamaz duruma geldik. Orada ölmek üzere olan insanlar var, yaralılara yardım etmek isteyen insanlar bir yandan da nefes almaya çalışıyor. Tam bir kaos hesaplandı'
"Tercih Halkımız"
Seçimlere bir gün kala halkın vicdanlı bir karar vereceğinin altını çizen Demirtaş, "Böyle bir ortamda seçime doğru gidiyoruz. Öncelikle Allah bunların yanına bırakmasın diyoruz yarın da inşallah halkımızın bunların yanına bırakmasın diyorum. Ya Türkiye'yi bunlar yönetecek koltuğu için bütün ülkeyi yakmayı göze alanlar yönetecek ya da bizler kardeşçe bu ülkeyi hep birlikte yöneteceğiz tercih halkımızın. İnşallah halkımız vicdanlı bir karar verir. Bizim sağ duyulu davranışımız, Diyarbakır halkının parti yöneticilerimizin sağ duyulu davranışı katliamın daha büyük faturayla Türkiye halkına mal edilmesini engellemiştir“ ifadelerini kullandı.
Peki Ethem Sancak ne demişti?