MEÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yazıcı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Mersin Şubesi'nde Dr. Nedim İnce moderatörlüğünde düzenlenen 'Depresyon, Depresyonun Hayatımıza ve Topluma Etkisi' konusu ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Depresyon konusunda halk arasında yaygın bir bilgi kirliliği yaşandığını dile getiren Yazıcı, depresyonun halk arasında bir ruh hali ya da mutsuzluğun tanımı olarak kullanıldığını kaydetti.
Depresyonun gerçek tanımının majör depresif bozukluk (MDB) olduğunu bildiren Prof. Yazıcı, 'Hayatın değişik zamanlarında bir takım değişim ve farklılaşmalar oluyor. Bunlar hayatımızı olumsuz etkiliyorsa biz bunu o zaman olağan bir mutsuzluk hali değil de hastalık anlamında bir depresyon olarak kabul ediyoruz. Depresif kişi kendisini yorgun, üzgün, kederli hissedebilir.
Geleceğe dair ümitsizlik, çaresizlik ve karamsarlık düşüncesi taşıyabilir. Kendini toplumdan soyutlayabilir. İçine kapanır, durgunlaşır, zevk alamama duygusu ile isteksizlik görülebilir. Uykusuzluk ve iştahsızlık gibi sorunlarla karşılaşabilir. Bunların birkaçının görüldüğü kişilerde MDB vardır diyebiliyoruz' diye konuştu.
Antidepresanlar mutluluk ilacı değil
Günümüzde insanların birçok dış etkenle karşı karşıya kaldıklarını vurgulayan Yazıcı, 'Günümüzde o kadar kötü şeyler yaşıyoruz ki, TV haberlerini çok sık açmıyoruz. Çocuklarımızın önünde o dehşet haberlerini izlemek çok da hoş olmuyor. İnsanlık çıldırdı diyebiliyoruz. 'Ne oldu bu insanlara?' diye kendi kendimize soruyoruz. Böyle bir ortamda zaten çok da mutlu olamıyoruz.
Biz bu mutsuzluğu doğrudan MDB olarak değerlendirmiyoruz. Antidepresanlar bir mutluluk ilacı değil. Ancak kullanımı o kadar fazla ki. Antidepresanlar olağan günlük yaşanan olaylarla ilgili hissettiğimiz mutsuzluğu giderecek ilaçlar değil.
'Bugün depresyondayım, içeyim de rahatlayayım' diye bir şey yok. Eğer hastalık olarak depresyon oluşmuş ise o zaman işe yarayan ilaçlardır. Bir mutsuzluk hali olarak depresyonla hastalık boyutundaki depresyon ayrımını yapmak bizim için çok önemli' ifadelerini kullandı.
.
Uzun süreli depresyon bunama riskini artırır
Uzun süreli depresyonun bunama riskini artırdığını da kaydeden Yazıcı, halsizlik, bitkinlik gibi bedensel yakınmaları çok fazla yaşayan kişilerde görülen dikkat, konsantrasyon kaybı ve unutkanlığın depresyonla ilgili önemli bir belirti olduğunu dile getirdi.
Buradaki unutkanlığın Alzheimer'deki unutkanlıktan farklı olduğunu vurgulayan Yazıcı, 'Bazen depresyona bağlı unutkanlıkla bunamaya bağlı unutkanlığı da ayırt etmekte zorlanıyoruz. Bu durumda önce depresyonu düzeltmeye çalışıyoruz. Depresyonun düzelmesine rağmen unutkanlık sürüyorsa arkasında başka bir neden olduğunu düşünüyoruz. Antidepresanlar unutkanlık yapmaz. Uzun süreli kronik depresyonlar beyin hücrelerinde kayıplara neden oluyor.
Bunama riskini de artırıyor. Antidepresanlar sadece depresyonu tedavi etmekle kalmıyor, beyin hücrelerinin de yenilenmesini sağlıyor. Unutkanlık ve bunamadan korunmak için de antidepresan kullanılmaz. Sadece depresyonun neden olacağı bunamadan koruyabilir. Unutmayalım ki, antidepresanlar hiçbir zaman mucizeler yaratmıyor' dedi.
Tedavi edilmemiş bir MDB'nin anksiyetik bozuklukla eşdeğer olduğunu anlatan Yazıcı, MDB'nin antidepresan kullanımı ve psikoterapi yöntemiyle tedavi edilebildiğini sözlerine ekledi.
Türkiye'nin en kolay okunan haber, magazin sitesi mgdtv.com'da en güncel haberleri bulabilirsiniz.
Etiketler: evlilik depresyon erkekler mgd haber güncel m041028Bu habere yorum yapan ilk siz olun!
Türkiye'nin en kolay okunan haber sitesi olarak siz okuyucularımıza daima güvenilir ve objektif yayıncılık anlayışımızla hizmet vermekteyiz.
En güncel ekonomi haberleri, borsa durumu, finans,
en yeni spor, sanat ve tarafsız siyaset haberlerine günlük olarak ulaşabileceğiniz geniş bir platform. Sıkılmadan okuyabileceğiniz, renkli görselleri ile, detaylı ancak bir o kadarda kısa ve
öz yazılan içerikleriyle haber magazin Mgd Tv hizmetinizde.