MAGAZİN GAZETE DERGİ TV | Türkiye'nin En Kolay Okunan Haber Magazin Sitesi

21 Kasım 2024 Perşembe 18:13
Chrome Kullanıyorsanız:
1.Tarayıcınızın sağ üstündeki, şuna benzeyen düğmeye tıklayın:
2.Options veya Seçenekler yazan kısma tıklayın.
3.Home Page veya Ana sayfa yazan kısma sitemizin adresini yapıştırın ve kaydedin.

Firefox Kullanıyorsanız:
Sitemizin adresinin tamamını seçin ve tutup anasayfa düğmesine sürükleyin.

Anasayfa düğmesi genelde şöyle görünür:

ANASAYFA GÜNDEM GÜNCEL Gidin beni babaya şikayet edin

Görüş ve Düşünceleriniz?

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhattapları tarafından dava açılabilmektedir.

FATİH TERİM'DEN AÇIKLAMA

Gidin beni babaya şikayet edin

Fatih Terim, Türk Halkından özür diledi. Terim "21 yaşındaki birine sahip çıktım pişmanım özür diliyorum" dedi...
09 Ekim 2014 Perşembe 20:21

Türk halkından özür diliyen Türkiye'nin başarılı teknikdirektörü Fatih Terim, Çek Cumhuriyeti maçı öncesi şok açıklamalarda bulundu. A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Fatih Terim basında yer alan silahla tehtid edilme olayına açıklama getirdi. 

Basın toplantısı boyunca sinirli olduğu gözlenen Fatih Terim, konuşmasının önemli bir bölümünü Gökhan Töre ile Hakan Çalhanoğlu ve Ömer Toprak arasında geçen olaya ayırırken, yarınki Çek Cumhuriyeti maçı için kısa bir değerlendirmede bulunabildi.

A Milli Futbol Takımı, Çek Cumhuriyeti ile yarın yapacağı 2016 Avrupa Şampiyonası Elemeleri A Grubu ikinci maçı öncesinde futbol direktörü Fatih Terim basın toplantısı düzenledi. Terim, Gökhan Töre ve Hakan Çalhanoğlu ile ilgili basında çıkan haberlere sert yanıt verdi.

A Milli Futbol Takımı oyuncuları ve Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, Çek Cumhuriyeti ile yarın yapacakları 2016 Avrupa Şampiyonası grup eleme maçı öncesi Riva'daki TFF Milli Takımlar Hasan Doğan Kamp ve Eğitim Tesisleri'nde düzenlenen basın toplantısında konuştular. 

"21 YAŞINDAKİ BİRİNE SAHİP ÇIKTIM, DEMEK Kİ HATALIYMIŞIM. ÖZÜR DİLERİM"

Milli Takım Futbol Direktörü Fatih Terim, gazetecilere yönelik sert açıklamalar yaptı. Fatih Terim "Biliyorsunuz, bu toplantı UEFA'nın resmi basın toplantısı. Teknik konulara daha ağırlık vereceğim; ama hepinizin çok merak ettiği yanlış anlamaları da önlemek istiyorum. Türk halkıyla veya kendini Türk hisseden herkesle bazı şeyleri paylaşmak istiyorum. Logosunda başka yazıyor ama içinde yalanlar yazıyor. Genel olarak oyuncularıyla yaşanmışları paylaşan biri değilim. Hataları çıkardığımız zaman takım kuramayız. 21 yaşındaki birine sahip çıktım, demek ki hatalıymışım. Özür dilerim" dedi.

"GÖKHAN TÖRE'Yİ 1 YIL MİLLİ TAKIMA ALMADIM"

Bir sene önce Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda Hollanda'yla oynanan maça değinen Fatih Terim şöyle devam etti, "O maçı oynadık ve Dünya Kupası hakkını kaybettik. Orada da kampı dağıttık. Maçtan sonra herkes dağıldı. Ben de soyunma odasına girdim, performanslarına teşekkür ettim ve oradan ayrıldım. Maçtan önce oldu deniliyor. Önce gece kulübünde oldu. Biz nerede yanlış yaptığımızı düşünürken; gece kulübünde başlayan bir hadisenin yazıldığını görmüyorum. Herhalde üzüntüden görmüşlerdir. Otelde de devamı gelmiştir. Ömer'den duydum. Hiç tasvip etmediğim bir davranış şekli oldu. Ben de evlat sahibiyim, hiç bir zaman da kabul edemem. Adana ve Mersin'deki milli maçlar için kadroyu açıkladığımda olayı bilmiyordum. Bu iki oyuncu yine gelmedi. Ömer anlattı ve ben Gökhan Töre'yi 1 yıl Milli Takıma almadım. Siz de beni eleştirdiniz. Ben de size tek bir kelime söylemedim. Siz de tuhaf bir hastalık var. Olmayanları tenzih ediyorum. 2008 maçından önce de anneleri konuşturdunuz. Şimdi de babaları konuşturuyorsunuz. Şimdi de bir babayı konuşturuyorsunuz. Arkadaşlar hani bu hepimizin milli takımıydı. Bu kadar eksiğimiz varken, bir eksik de siz koydunuz. Burada ruh yaralanmaları da oluyor. Gökhan Töre o kadar istekle geldi; şu andaki haleti ruhiyesinden memnun değiliz. Hakan'a da Ömer'e de sahip çıkarım."şeklinde konuştu.

Böyle kritik maçlar öncesi basında çıkan haberlere tepki gösteren Fatih Terim, "Hadi annelere babalara sormaya devam edin. Fatih Hoca, Avrupa'da bu ofisi kurdun, gelmek istemeyenlerin hiçbirini açıklamadın. Bunlardan bahsedin. Hiç böyle bir şey açıklamıyorum. Bugün izledim, dinledim ve okudum. Tanrım beni dostlarımdan korusun. Düşmanlarıma hazırım. Beni dostlarımdan korusun. İnsan bir demez mi, ben bunu 45 senedir tanıyorum demez mi ?" ifadelerini kullandı.

"GÖKHAN TÖRE'NİN MİNUMUM ÜÇER DEFA, AÇIP DA ÖZÜR DİLEDİ"

Burak ve Mehmet Topal sakatlıklarına değinen Fatih Terim, "MR'larıyla, doktorlarımız uğraşırken; gelen mesajların kimler tarafından geldiğini gerekirse açıklayacağım. Sordukları soru şudur, "Galatasaray, Fenerbahçe maçında oynayacaklar mı? Biz bu zihniyetlerle uğraşıyoruz. Öncelik Çek Cumhuriyeti maçında. Futbolcuların annelerini babalarını konuşturuyorsunuz. Burada 12 tane sakat var. Kritik bir maç var. Eksiğimiz tonla, ağzımızı açmıyoruz. Bir eksik de siz veriyorsunuz. Eline ahlaksızlık fırsatı geçmemiş insanların ahlaklıyım deme hakkı yokdur. O yüzden, böyle bir durumdayken, nasıl davrandığınızla ilgilidir. Gidip sorabilirsiniz. Gökhan Töre'nin minumum üçer defa, açıp da özür dilediğini de öğrenebilirsiniz. Affetmemiş olabilirler. Benim nasıl davrandığım belli" diye devam etti.

"FORMAYI HAKETMEYENLERE VERMEYECEĞİM"

"Bu formayı haketmeyenlere bu formayı hiçbir zaman vermeyeceğim" ifadelerini kullanan Fatih Terim, "Sağlık kurulundaki doktorlara oyunculara alet olmadıkları için de teşekkür ediyorum. Kamplardaki, antrenmanlardaki ve soyunma odalarındaki hadiselerde eğer çıkıp oyuncuları göndermeye kalkarsak bu ülkede oyuncu kalmaz. Onlar da hata yapacak. Benim tavrım insanı kazanmaktır. İster babalar ayağa kalksın, ister anneler röportaja gitsin bu böyle. 8 sene önce şampiyona devam ederken, bize reva gördüğünüz şeye bakın. Bize verilen mesaj şu. Kampta bunlar oldu; ama biz bir şey yapmadık. Kampımızda olsa müdahele etmez miyiz? Ederiz. Kimsenin tırnağına zarar gelsin ister miyiz? Siz bunu neden yapıyorsunuz, bilmiyoruz. Oyuncumda yaptığı tahribata çok üzülüyorum. Bende tahribat yapmaz öylelerinin yazdıkları. Kimin ne olduğunu bildiğim için. Konuyu kapatıyorum. Çocuğa yazık etmeyin" diyerek basına tepkisini sürdürdü.

Doğruyu aradığını kaydeden Fatih Terim "Sizin bizi hazırlamanız gerekirken, siz bizi eksiltiyorsunuz. Gidiyoruz, gelin diye bağırıyorsunuz. Ben de ne yapacağımı şaşırdım. Bu ülkenin kulüp bazında sevindiklerine bakın. Beni sevmeyebilirsiniz. Ama gerçekleri yazın. Hadise olmuş mu? Evet. Ancak zamanlaması bu mudur? Rakip takım teknik direktörleri bunlarla mı uğraşıyor? Siz manüpülasyonla bir şeyler mi yapıyorsunuz? Nelerin kimler tarafından yapıldığını herkes biliyor" dedi. Bu açıklamalardan sonra, "Teknik konularda bir sorunuz var mı" diye soran Fatih Terim, salondan yanıt gelmeyince, "Demek ki siz bu olay için gelmişsiniz" ifadesini kullandı.

"O ZAMAN BENİ ÇARMIHA GERİN"

Milli Takım'a gelmesi gündemde olan ancak daha sonra çağrılmayan Kaan Ayhan konusuna da açıklık getiren Fatih Terim, "Kaan'ın babası, Abdullah Ercan'ı aramıştır. Oğlunun başparmağında hadise olduğu söyledi. Sizler babaları aramaya alışkansınız. Gidin bunu da sorun. Adres veriyorum. Ben bir insana; ricayla, Türk Milli Takımı formasını vereceksem, o zaman beni çarmıha gerin. Bu forma bizim, bu ülkenin, dünyanın her yerindeki Türklerin forması. Bunu isteyenler giyecek. Alırsanız beni bu görevden, başkaları nasıl bakarsa baksın. Bu formayı sevenler, üzülenler giyecek" dedi.

Hakan Çalhanoğlu sakatlığı konusuna da değinen Fatih Terim, "Kulüp doktoru oynayamaz diye haber gönderdi. Buna karşın ben doktorlarımın da raporuyla onu oynattım. Volkan neden gelmedi? Volkan'ı alan da almayan da benim. Volkan maçtan önce ayağım kopsa da oynarım dedi. Ama maçta sakatlandı ve sonra oynayamayacak duruma geldi. Bunların hepsini açıklayacak mıyım? Ben bunları açıklamadığım için Fatih Terim'im. 25-30 seneyi bir tahlil edin. Taraf olarak. Bize çıkarttırmayın faksları, e-mailleri. Gazeteci araştırmacıdır. Acaba kim tercih edilecek? Tercih sebebi eğer oralarsa, biz mi tercih edileceğiz. Gökhan'ı da oynatıp oynatmayacağımdan çok emin değilim. Dünkü antrenmandan sonra odasından hüngür hüngür ağladığı haberi geldi" diye konuştu.

Çek Cumhuriyeti maçı hakında da "Çok çok iyi bir takımla oynayacağız" diyen Fatih Terim, "Hollanda'yı yenmek, bir takım için özgüven kazandıran bir olay. Uzun zamandır birlikte oynuyorlar. Oyuncularıma güveniyorum, oyuncularımın işin bilincinde olduğuna kanaat getirmiş durumdayım. Görüyor hissediyorum. İnşallah iyi bir netice alacağız" diye sözlerini bitirdi.

İŞTE KONUŞMANIN TAM METNİ

Şimdi hafızalarınızı bir sene öncesine götürmek istiyorum. Biz Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda Hollanda ile Dünya Kupası eleme maçı oynadık ve elendik. Dünya Kupası hakkımızı kaybettik. Orada, soyunma odasında da kampı dağıttık. Bir gün sonra uçağı olan oyuncular ve teknik heyetin dışında hiç kimse kamp yaptığımız otele gelmedi. Yanlış olur, hepimiz yapıyoruz ama yalan... Maçtan önce böyle bir şey oldu da biz müdahale etmedik, öyle mi? Hayır. Olay maçtan sonra olmuş. Peki otelde mi oldu? Yine hayır. Önce gece kulübünde oldu. Biz maçın tekrarınını seyredip, kahrolurken, üzülürken, 'nerede yanlış yaptık, nasıl gol atamadık, nasıl gol yedik?' derken, gece kulübünde başlayan bir hadisenin hiç yazıldığını görmüyorum. Herhalde üzüntüden gitmişlerdir oraya. Sonrasında otelde devamı da gelmiştir. Bunu o günlerde hemen duymadım. Ne zaman Almanya'ya gittim, Ömer Toprak'tan duydum zaten. Bana konuyu anlattı. Hakikaten hiç tasvip etmediğim, hoşlanmadığım, kabul etmediğim bir davranış şekli. Hiçbir zaman da kabul edemem. Ben de evlat sahibiyim.

Hatırlarsanız, iki arkadaşımız sakat oldukları gerekçesiyle yine gelmemişlerdi. Sonra Ömer Toprak bana Almanya'da konuyu anlatınca, 19 Kasım 2013'ten itibaren Gökhan Töre'yi aşağı yukarı bir senedir milli takıma almıyordum. Yedi maçtır da oynatmadım. Bu arada hepiniz beni oyuncuyu niye kadroya almadığım gerekçesiyle kritik ediyorsunuz. Ben de çıkıp, 'bundan dolayı almıyorum' diye size tek kelime demedim...

Arkadaşlar, sizde tuhaf  bir hastalık var...Olmayanları tenzih ediyorum. 2008'de Çek Cumhuriyeti maçı öncesi de anneleri konuşturdunuz. Siz hasta mısınız ya? Sürekli anneler, babalar. Çek Cumhurilyeti maçı öncesi gittiniz, bir anneye, 'benim oğlumu oynatmıyor' diye beyanat verdirdiniz. Bu sefer de bir babayı çıkarıyorsunuz. Hani bu hepimizin milli takımıydı? Bu kadar eksiğimiz varken, siz bir eksik daha koydunuz. Sadece bacak yaralanmaları olmuyor, ruh yaralanmaları da oluyor. İnsanların ruhunu da sakatlıyorsunuz bazen. Burada Gökhan Töre diye biri kalmadı. O kadar neşeyle geldi, o kadar istekle geldi. Şu andaki ruh halinden hiçbirimiz memnun değiliz. Ben Hakan Çalhanoğlu'na da sahip çıkarım, Ömer Toprak'a da. Bugün bakıyorum mevzuyu nerelere getirmişsiniz. Hadi devam edin. Annelere, babalara, eski oynayanlara... Ben,  'Ya Fatih hoca sen Avrupa'da ofis kurdun, seçmeler yaptın, birçok Türk oyuncusuna şans verdin, Türkiye'de oynamak istemediğini söyleyenlerin hiçbirini açıklamadın' diyenleri hiç duymuyorum... 

Ya insan, 'Bu Fatih hocayı 45 senedir tanıyoruz. Adamı bir dinleyelim. Acaba bunun arkasında ne gibi bir oyun vardır, ne demek istiyorlar' demez mi?  Düşünebiliyor musunuz, Türk Milli Takımı'nın tek yetkili hocası, maçtan 24 saat önce bunları konuşuyor. Öğrenilmeli mi? Ortaya çıkmış ise herkes öğrenmeli. Sizin evladınız Gökhan Töre gibi olsa öldürmeli miydim? Bir şans daha vermemeli miydim?

Kimlerden mesaj geldiğini gerekirse açıklayacağım. İşte bu zihniyetlerle burada savaşıyoruz. Oynattığımız oyuncuların anne-babalarını da çıkarın, bari iki tatlı laf duyalım. Biz bu kadar mı kötülük ettik. Her insanı almak zorunda mıyız?

Eksiğimiz tonla ve ağzımızı açmıyoruz. Bir eksik de siz veriyorsunuz. Bir cümle kurmak istiyorum. Biraz ağır olabilir ama bize de çok ağır işler oluyor. Kimse kusura bakmasın. Eline ahlaksızlık fırsatı geçmemiş insanların, 'ahlaklıyım' diye böbürlenme hakkı yoktur. Çünkü karakter de kişilik de ahlak da böyle zamanda belli olur. O yüzden, böyle bir durumdayken nasıl davrandığınızla direkt ilgilidir.

Minimum üçer defa arayarak özür dilediğini de Gökhan'dan öğrenebilirsiniz" diyen Terim, "Bunlar arkadaşlar zaten. Affedilmeli mi? Etmediler, tamam. Ama benim niyetim, nasıl davrandığım belli. Hangi yanlış anlaşılma olursa olsun korkacak da değilim. Bu formayı, hak etmeyene bundan sonra hiç vermeyeceğim.

Kamplardaki, antrenmanlardaki, maçlardaki ve soyunma odalarındaki hadiselerde, eğer çıkıp oyuncuları göndermeye kalkarsak, bu ülkede oyuncu kalmaz. Koca koca insanlar olarak biz bile hata yapıyoruz, onlar da yapacaklardır. Benim tarzım, tavrım, mümkünse kazanmaktan yanadır. Kendi evladıma da bu şansı verirdim, ona da veriyorum. İster babalar ayaklansın, ister anneler röportaja gitsin. Benim için hiç fark etmez. Doğrum size yanlış gelebilir, eleştirebilirsiniz. İtirazım yok. Yıllar önce yine bir Çek Cumhuriyeti maçı öncesi bize reva gördüğünüz muameleyi tekrar görüyoruz. Bir araştırın bakalım, ne var bu yazıların altında. 'Hadise doğru değil' demiyorum ama çok önemli bir şeyi atlıyorsunuz. Verilmek istenen mesaj, kampta böyle bir şey olduğu ve bizim hiçbir şey yapmadığımız. Hayır, kamptan sonra gerçekleşen bir hadise. Hangi gece kulübüne gidildi falan, onlara sorun. Biz kampı dağıtmışız. Kampımızda olsa tabii ki müdahale ederiz. Kimsenin tırnağına bir şey gelsin istemeyiz. Bu görevde bugün benim, dün başkasıydı, yarın da bir başkası olacak. Ama değişen bir şey olmayacak. Benim üzüntüm bunadır. Oyuncumda yaptığı tahribata çok üzülüyorum. Kimin ne olduğunu bildiğim için, öylelerinin yazdıkları bende tahribat yapmaz, ancak beni güçlendirir. Konu budur. Bunu burada kapatıyorum ve çocuğa yazık etmeyin.

Bir ara tutturdunuz Mesut Özil diye. 'Adam gelmek istemiyor' dedik, kimse inanmadı. Bazılarınızın bana karşı düşmanlıklarınızı zaten biliyorum. Ama dostlarıma ne oluyor. Onlar benimle dostane ilişkiler kurmak istese de ölünceye kadar benim için düşman. Yazık değil mi bize? Sizin bizi hazırlamanız gerekirken, eksiltiyorsunuz.

Ya gidiyoruz, gelin diye bağırıyorsunuz. Geliyoruz, gitmem için ne lazımsa yapıyorsunuz. Ne yapacağımı ben de şaşırdım arkadaşlar" ifadelerini kullanan Terim, "Lüfen sevindiklerinize bir bakın. Kulüp bazında ve milli takım bazında bu ülkenin sevindiklerine bakın, kim var orada? Beni  fiziken, yüz olarak, huy olarak sevmeyebilirisiniz ama lütfen doğruları konuşalım, Başka bir şey istemiyoruz. Hadise olmuş mu? Evet olmuş ve yazılan doğru. Zamanlaması bu mudur? Benim rakiplerim olan 5 takımın antrenörleri Allah aşkına böyle şeylerle mi uğraşıyor? Siz bize manipülasyonla bir şeyler mi yapmaya çalışıyorsunuz? Neden yapıldığını, kimler tarafından yaptırıldığını, biz hepsini biliyoruz. Yeri gelince, 'burası hepimizin milli takımı', eleştirirken, sahibi gibi eliştiriyorsunuz. Maça çıkarken de sahibi gibi motive etsenize...

Eğer bir insana ricayla Türk Milli Takım formasını vereceksem o zaman beni burada çarmığa gerin...Buyurun, sizler babaları bulmaya alışkınsınız. Gidin bulun babayı ona da sorun. Net adres veriyorum" dedi. 

Eğer bir insana ricayla Türk Milli Takım formasını vereceksem, o zaman beni burada çarmığa gerin. Bu forma bizim formamız, bu ülkenin forması. Bu forma dünyanın her tarafındaki Türklerin forması. Onun için, bunu isteyenler giyecek. Giymediği zaman üzülenler giyecek. Bunun dışında bir şans var. Beni bu görevden alırsanız, başkaları nasıl bakarsa öyle bakar. Ben olduğum sürece bundan sonra bunu isteyerek, ölerek, bayılarak, sevenler, isteyenler giyecek. Yoksa, oram ağrıyor, buram ağrıyor... Burası fedakarlık yeri...

Bizim doktorlarımızın gereğini yapacağını söyleyip, iyileştirip gönderdik. Bir arızası olsa, biz zaten oynatmayız. Hakan Çalhanoğlu'nun doktoru '10 günden evvel idmana çıkamaz, çabuk gönderin' dedi. Çalhanoğlu oynadı. Demek ki bizim sağlık heyetimiz böyle bakıyor. Bir şey aramak isterseniz, başlayın. Volkan Demirel, 'ayağım da kopsa elim de kopsa gelir oynarım' dedi. Maçta sakatlandı çok ağır bir iğne yedi. Çocuk narkozlu şekilde telefon açtı. Ben hayatımda bunları açıklamadım ki. Onun için Fatih Terim'im ben. Ben kendimi kurtarmak için hiçbir zaman paylaşılmayacak şeyleri sizinle paylaşmadım...

Dünkü antrenmandan sonra odasında hüngür hüngür ağlarken haber geldi bana. Bunu dramatize etmek için söylemiyorum. İlk maçtaki hesapta olmayan puan kaybı, artı kötü oyunumuzun üzüntüsünü, bu maç gidermek için büyük bir konsantrasyon içinde olduklarını söyleyebilirim...

Ne olursa olsun, kendi evinde Hollanda'yı yenmenin öz güven olarak insana büyük faydası olur. Çok uzun zaman da bir arada oynayan oyuncular var. İlk 11'in 10'u aynı çıkacaktır Çek takımında. Bizim bu sıkıntımız maalesef devam ediyor. Ben oyuncularıma güveniyorum. Oyuncularımın işin bilincinde olduğuna kanaat getirmiş durumdayım, görüyorum, hissediyorum. İnşallah yarın seyircimizle beraber güzel bir netice alırız. Dikkat etmemiz gereken önemli bir takımla oynayacağımız gerçek...

 

 

 

 


Türkiye'nin en kolay okunan haber, magazin sitesi mgdtv.com'da en güncel haberleri bulabilirsiniz.

Etiketler: Fatih Terim gidin beni babaya şikayet edin Fatih Terim A Milli Takım Çek Cumhuriyeti Gökhan Töre Hakan Çalhanoğlu mgd haber gündem güncel mgdhaber

FACEBOOK

YORUMLAR

TOPLULUK

YORUMLAR (0)

Yorum yapabilmek için üye olmalı ve giriş yapmalısınız.

Üye Olun Giriş Yapın

Bu habere yorum yapan ilk siz olun!

Türkiye'nin en kolay okunan haber sitesi olarak siz okuyucularımıza daima güvenilir ve objektif yayıncılık anlayışımızla hizmet vermekteyiz.
En güncel ekonomi haberleri, borsa durumu, finans, en yeni spor, sanat ve tarafsız siyaset haberlerine günlük olarak ulaşabileceğiniz geniş bir platform. Sıkılmadan okuyabileceğiniz, renkli görselleri ile, detaylı ancak bir o kadarda kısa ve öz yazılan içerikleriyle haber magazin Mgd Tv hizmetinizde.