İdo tatlıses "Babamın çağkınlığı annemi üzdüğünde çocuktum, üzülüyordum ama ne denebilir ki?" diyen Tatlıses, "Kendi kararı ve sonunda kendi kaybetti. Bana da öyle bir şey olursa, kendim kaybedeceğim" ifadesini kullandı.
İdo, dövmeleri ve giyim tarzıyla ilgilibabasından tepki alıp almadığına ilişkin olarak ise, "Bunlara bir şey diyemez, çünkü kendi gönderdi yurtdışına. Kendi yarattı bu İdo'yu" diye konuştu.
"DJ olmam Doğuluları kızdırdı" diyen İdo, şunları söyledi:
"Sen İbrahim Tatlıses'in oğlusun, nasıl böyle bir şey yaparsın" dediler. Nasıl bir şeyse o DJ'lik artık. Yazın şort giyiyorum, "Ayıp değil mi, İbrahim Tatlıses'in oğluna şort yakışır mı!" diye üstüme geldiler. Daha ötesi olabilir mi?"
Hürriyet yazarı Ömür Gedik'in sorularını yanıtlayan (24 Mayıs 2015) İdo Tatlıses'in açıklamalarından bazı bölümler şöyle:
* "Keşke annemle babam ünlü olmasaydı da onları daha çok görebilseydim" diyormuşsun...
Bu kadar şöhretli olması onu benden ayırıyordu tabii. Her zaman işi daha önce geliyordu.
* Sen de pek çok erkek çocuğu gibi anneci misin?
Evet.
* Baban kıskanıyor mu bu yakınlığı?
Yok. Tam tersine ona sahip çıktığımı gördükçe daha da mutlu oluyor.
* Senin adın neden İdo?
Adım İbrahim aslında. Ama gazeteciler karışıklık olmasın diye bana İdo demiş. 'İbrahim ve Derya'nın oğlu.'
* İsim baban kim?
Hiç bilmiyorum. Ama zaten okulda arkadaşlarım bana İbrahim diyor.
‘Evde çok güzel ezan okuyordum’
*Babanın yanında hiç şarkı söylemiş miydin?
Cesaret edemezdim onun yanında söylemeye. Evde ezan okuyordum, çok da güzel okuyordum, sanırım annem bunu babama söylemişti.
* Baban "Urfa'da Oxford vardı da biz mi okumadık" demişti. Seni ise dünyanın her yerine eğitime yolladı. Kendisinin yapamadıklarını seninle yaşıyor diyebilir miyiz?
Bilemiyorum. ENKA döneminde İsviçre ve İngiltere'de de okudum. Sonra Amerika'ya gittim. Babam beni hiçbir şeyden mahrum bırakmadı. Ne istediysem 10 katı fazlasını verdi. O kadar iyi bir baba. Bunu kendi eksikliklerini tatmin etmek için değil de benim iyi yerlere gelmem için yaptığını düşünüyorum.
* Dövmelerine ve giyimine bozuluyor mu baban?
Bunlara bir şey diyemez, çünkü kendi gönderdi yurtdışına. Kendi yarattı bu İdo'yu.
‘Göğsüme Türk yazdırırken çok bağırdım’
* Tam göğsünde kocaman 'Türk' yazıyor. Baban bir şey dedi mi?
Ne diyecek ki? Ben Türk-Kürt ayrımı yaptırmak için yazdırmadım. Sırtımda da Kürtçe "seni seviyorum" yazıyor.
* Vücudunun her yeri dövmeyle kaplı. Çok acıdı mı yaptırırken?
Acımaz olur mu! Hele göğsüme "Türk" yazısının yazdırırken çok canım yandı.
* Bağırdın mı?
Hem de nasıl!
* Hiç aşık oldun mu?
Olmadım. Anlatılanlara göre aşk bende yaşanmadı daha. Hiç kalbim küt kür atmadı, sürekli birini düşünmedim.
‘Aslında herkes görüyor ama fark etmiyor’
* Kaşlarını değiştirdin, incelttin, çok konuşuldu. Var mı yeni bomba?
Var. Bir sene sonra bir özelliğimle daha dalga geçip değiştirebilirim. Aslında herkes görüyor onu ama fark etmiyor. Bir senesi var açıklamamın.
‘Babam çapkınlık yaptı ve kendi kaybetti’
* Çapkın mısın?
Her erkek kadar.
* Çapkınlığın tanımını yap desem?
Çapkınlık bence İbrahim Tatlıses demek. Yolundan gitmeye çalışıyorum.
* Babanın çapkınlığı anneni ve diğer kadınları üzdüğünde de hoşuna gidiyor muydu?
Gitti de diyemem, gitmedi de diyemem. O zamanlar çocuktum, üzülüyordum ama ne denebilir ki? Kendi kararı ve sonunda kendi kaybetti. Bana da öyle bir şey olursa, kendim kaybedeceğim.
‘DJ olmam ve şort giymem doğuluları kızdırdı’
* DJ'lik yaptığında ilk nasıl tepkiler aldın?
DJ olmam Doğuluları kızdırdı. "Sen İbrahim Tatlıses'in oğlusun, nasıl böyle bir şey yaparsın" dediler. Nasıl bir şeyse o DJ'lik artık. Yazın şort giyiyorum, "Ayıp değil mi, İbrahim Tatlıses'in oğluna şort yakışır mı!" diye üstüme geldiler. Daha ötesi olabilir mi?
* Evliliğe sıcak bakıyor musun?
Dünyaya bakınca pek çok starın evli olduğunu görüyoruz zaten. Evli adamın hayatı her zaman daha derli topludur.
* Babandan sana geçen bir huyun?
Dediğim dedik biriyimdir. Sonunda morarsam da denerim.
* Morardığın bir olay söyle!
İlk klibim. Annem "Kendin çekme" dedi. İnat ettim, çektim. Deli para harcadım, özel jetler kiraladım. Sonuç kötü oldu. Ve klip çöpe gitti.