Samsun'da düzenlenen toplantıda konuşan İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, gelişmiş ülkelerle gelişmekte olan ülkeler arasındaki büyüme makasının daralmaya başladığını belirterek, "Bu da dışarıdan kaynak kullanan Türkiye gibi ülkelerde özellikle çok ciddi finansal dalgalanmalara, kur dalgalanmalarına yol açabiliyor," dedi.

İş Bankası tarafından 2008 yılından bu yana düzenlenen, değişen ekonomi ve piyasa koşullarında bölgesel ve uluslararası fırsatların, yeni iş alanlarının ve sektörel gelişim fikirlerinin gündeme geldiği 'İş'le Buluşmalar' toplantıları Samsun'da yapıldı. Anemon Otel'de gerçekleştirilen 'Ticaretteki Değişim Rüzgarlarına Samsun’dan Bakış' başlıklı toplantıya Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, Samsun'daki sanayici ve işadamları katıldı.

Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ'ın moderatörlüğünü yaptığı toplantıda ilk konuşmayı İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali yaptı. Bali, İş Bankası’nın Türkiye’de eksik bıraktığı bir alan olmadan çok büyük bir sorumlulukla çalıştığını belirterek şunları söyledi:

"Bugün 200 milyar Türk lirasını aşkın bir aktif büyüklüğü ile 23 milyar Türk lirasının üzerinde en büyük öz kaynağa sahip olmuş bir banka olarak ve 132 milyar liraya erişmiş kredilerle Türkiye ekonomisine hizmet veriyor, destek veriyoruz. Diğer taraftan bu kredilerin yüzde 72’si ticari kredidir. Bizim lider olmadığımız yegane alanlar bireysel bankacılık alanladır. Oysa ticari bankacılık alanında ise açık ara çok önemli liderlik pozisyonunu uzun bir süreden beri sürdürüyoruz. Bu bankanın çalışma prensibiyle ve sorumluluk anlayışıyla çok yakından ilişkili bir durum. Aslında sosyal paydayı gözetmeden yaptığımız hiçbir iş yoktur. Her işimiz bu memleketin genel çıkarlarının doğrusuna hizmet etme amacıyla paralel yürütülüyor." 

'KREDİDE SIKIYIZ AMA AÇIK ARA LİDERİZ'

Bankacılık sisteminde çok ciddi oranda bir altın bankacılığı ilgisi olduğunu dile getiren Genel Müdür Adnan Bali şöyle konuştu:

"Büyük ölçüde bunun içinde çok önemli bir rol oynadık. Niye rol oynadık? Şunun için rol oynadık. Cari açık için önemliydi. Kayıt dışının kayıt içine alınması için önemliydi. Kalkınmamızın, gelişmemizin sürdürülebilir olması için önemliydi. Bizim açımızdan sadece bir kazanç kapısı değil, bu memleketin ortak çıkarlarına hizmet etme her şeyden daha önce geliyor. İşte o nedenle kredilerimizin daha fazlası ticari krediler. Sıklıkla söylenir iş bankası kredide biraz sıkıdır diye. Doğru sıkıyız, sıkıyız ama açık ara da lideriz. Sıkı olup açık ara lider olup, bu ülkenin kaynaklarını heba etmeksizin bugün sektörün bir puan daha altında sorunlu krediler oranına sahip olmak demek, sorumluluğunu yerine getirmek demek. Çünkü biz kaynak tahsisinden sorumluyuz banka olarak." 

İş Bankası’nın bugün 6.5 milyar dolar civarında enerji finansmanına kaynak ayırdığına dikkat çeken Adnan Bali, "Çünkü Türkiye enerjide dışa bağımlı ve cari açık problemini çözecekse enerji konusunda yapacağı çok önemli atılımlara, adımlara muhtaç bir ülke. Bu bizim de önceliğimizi oluşturuyor bu nedenle," diye konuştu.

'BİR MİKTAR İŞİN RENGİ DEĞİŞTİ'

Türkiye’nin uzun bir süreden beri çok ciddi problem yaşamamakla birlikte çok ciddi sarsıntılardan geçtiğini söyleyen İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İş hayatı bu belirsizliklerin istikrarlı oyuncularla birbirlerinin eksik gedik olan yerlerini tamamlayarak ilerlemeleri yoluyla ancak belli bir noktaya gelebilir. İçinde bulunduğumuz dönemi de çok iyi yönetmemiz gerektiğinin altını özellikle çizmek istiyorum. Biliyorsunuz bir miktar işin rengi değişti. Uluslararası konjoktürde değişiklikler var. Bildiğiniz üzere Amerika Birleşik Devletleri'nde beklenenden daha önce bir ekonomik hareketlenme başladı. Bu da para arzını çok genişletici politikalardan daha erken çıkılması olgusunu yarattı. Aynı şey Avrupa ekonomilerine bakıldığında da orada da formal olarak resesyondan çıkış süreci yaşandı. Yine Japonya’da büyümeye ilişkin bekleyişler yukarı yönlü revize ediliyor. Bütün bunları bir araya getirdiğimizde gelişmiş ülkelerle gelişmekte olan ülkeler arasındaki büyüme makası daralmaya başladı. Böyle olunca da hem parasal genişlemenin bir miktar geri alınması, hem de mevcut likilitenin hem eski bolluğunda olmayarak, hem de gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere doğru kayması olgusu yaşanıyor. Bu da dışarıdan kaynak kullanan Türkiye gibi ülkelerde de özellikle çok ciddi finansal dalgalanmalara kur dalgalanmalarına yol açabiliyor. Bu dönemin iyi yönetilmesi zorunlu."

Türkiye'nin en kolay okunan haber, magazin sitesi mgdtv.com'da en güncel haberleri bulabilirsiniz.