"YÜZ KİŞİYE BİN KİŞİ SALDIRIYOR. İNSANLIK MI BU?"
Urla Meydanı'ndaki HDP Seçim Bürosu açılışına düzenlenen saldırıdan bahseden Önder, ne işiniz var Urla'da diyenlere tepki gösterdi. "Kimi kimin yerinden kovuyorsunuz" diyen Önder, "Yüz kişi var orada bin kişi saldırıyor. İnsanlık mı bu? Hüner mi?" şeklinde konuştu.
Urla'da tehlikeli gerginlik
SARIGÜL'E DOZER YANITI
CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi adayı Mustafa Sarıgül’ün canlı yayında twitter üzerinden sorduğu “Sırrı Süreyya Önder'e sormak istiyorum: Gezi Parkı'nda üstüne çıktığın dozer ŞişliBelediyesi'nin dozeri miydi İBB'nin dozeri miydi?” şeklindeki sorusuna ikisinin de değildi bir inşaat firmasınındı. Sarıgül Gezi Parkı eylemlerinde o dönem olmadığı için bilmiyor" dedi.
"CHP'DEN 'BİZİ DESTEKLEYİN' TEKLİFİ EDİLDİ"
Yerel seçimlerde ittifak için CHP'lilerle görüştüklerini ve aldıkları cevabın "Bizi desteleyin ama kimse görmesin" yanıtının olduğunu söyledi. Bunun Kılıçdaroğlu ile yapılan görüşmede dile getirilmediğini belirten Önder, aldıkları bir başka teklifin ise "Sırrı Süreyya Önder aday olmasın, başka bir aday gösterin" olduğunu söyledi.
İşte Sırrı Süreyya Önder'in açıklamalarından satır başları:
SARIGÜL'E KARŞILIKLI TARTIŞMA DAVETİ
-Mustafa Sarıgül'ü davet ediyorum, gelin karşılıklı belediyecilik anlayışını konuşalım.
-Ömrünüzde muhalefet yapmadınız. Hep statükoya yaslandınız, sevgili Sarıgül...
-Kadir abisinin kulağının tozundan Sarıgül öptü, ben değil. Bunlar iyi şeyler yaptılar, biz daha iyisini yapıcaz dedi...
DEMOKRATİK ÖZERKLİK SÖYLEMİ
-İstanbullu bilerek oy versin, ben de İstanbul'da demokratik özerklik yapacağım. Halkın kendisinin karar vermesidir bu.
-Demokratik özerklik yerinden yönetimdir. Bunu vaat edince neden kıyamet kopuyor.
ÇÖZÜM SÜRECİ
-Halklar mıknatıs gibidir, serbest bırakılırsa birbirlerini çekerler, halklar birbirine düşman olamaz...
-Demokratikleşmeyle bugün Türkiye'nin sorunlarının altından kalkılacağını hükümet bilmiyor, bilse...
-Kandil, İmralı, Ankara arasında 55 bin kilometre yol kat etmişim, bir gencin kanı akmasın diye....
-Hükümet elle tutulur, gözle görünür, Kürtlerin attığı adımların binde birini atmadı. Bu yol yol değil.
-Son nefesime kadar barış için uğraşacağım. Herşeyimi buna seferber ederim. Seçmenlerime bunun sözünü verdim.
- Siyaseti ırkçı, ayrımcıların istediği gibi yapmak zorunda değiliz. İktidar olurlarsa, onlarla da müzakere yaparız.
-Çıksınlar desinler ki, Kürt halkı bu hükümete mecbur değilsin, hiçbir hakkını tartışma konusu yapmam desin CHP.
-Seçilmiş meşru hükümetle görüşmeyelim de kimle görüşelim. Evlatlarımız mı ölsün?
-Meclis tutanaklarına bakın, bu ülkede KCK soruşturmaları bir CHPli vekilin suç duyurusuyla başladı.
-Kürtlere doğuştan sahip olduğunuz hiçbir hakkı tartışma konusu yapmıyoruz desin CHP, süreci onlarla sürdürelim.
17 ARALIK SORUŞTURMASI
-Hırsızlığı hiçbir çuvala koyamazsınız, bunu hükümete söylüyorum. Haram, evladı babaya düşman eder.
-İktidar-Cemaat kavgasında taraf olmak zorunda değiliz. Kendi siyaset yapma tarzımız var.
- Bizim yolsuzluk dosyamız yok. 2 dakikada ihaleye fesat karıştıranları affettiler. AKP ve CHP birlikte.
- İhaleye fesat karıştırmanın ceza tabanı değiştirildi Meclis'te. Kim affetti bunları?
YEREL SEÇİM
-CHP’nin tabanı bunları bilsin. Bizi destekleyin, ama kimse görmesin, bilmesin diyorlar. Ne kadar ayıp.
-CHP’ye gittik, kamuya açık işbirliği yapalım dedik, Kılıçdaroğlu yanyana durmak bize zarar verir dedi.
-Sol lafını ağzına almayanlar, MHP'nin kapı önüne bıraktığını alıp aday yapanlar, oy bölünmesinden bahsedemez.
-Telaş boşuna, bırakın siyaset yapalım. Yapamazsak, alternatifleri çok kötüdür, memleket için.
-Görünür olduk, telaşa düştüler, tedirgin oldular. İktidarı da muhalefeti de...
-Demokratik siyaset hakkını kim engelliyorsa, isterse BDP olsun, yanlış yapar, hep birlikte karşı çıkarız.
-Kim erdemli, kim yoksulun hakkını koruyor şimdi? Yolsuzluk yok, çünkü biz halkı yönetime katıyoruz.
-Yönetiminde olduğumuz 100 belediyemiz var. Bir kuruşluk yolsuzluk yoktur. Devlet bulamadı.
URLA OLAYLARI
-Bizim Urla'dan çekilmemiz iki dakika sürer. Peki sonra? Nereye kadar bu anlayışla gideceğiz? Bunun sonu var mı?
-Urla'ya neden gelmiş insanlar? Kendi köylerinde, memleketlerinde barındırmamışlar da onun için.
-Tekrar savaşı getirmeye çalışıyorlar. Herkes Kürde akıl vermekle meşgul. Onu yapın bunu yapın diye...
-Öfkeliyim, ama karamsar değilim. Söz verdik, bu ülkeye barışı getireceğiz. Memlekette ne çok leş kargası vamış.
-Bu ülkeyi hep birlikte cennet yapalım. Müslümanı, Alevisi, Türkü, Kürdü, hep beraber...
-Büyük bir kin ve öfke ile Kürt'le savaş mı istiyorsunuz? Kürt'e cehennem size cennet olmaz.
-Müslümanım diyen, sosyal demokratım diyen Kürde nefretini kusuyor. Bu nasıl birşey?
-Gün geçmiyor ki, suikast ihbarı gelmesin. Gazete köşelerine düşüyor bunlar, alenileştiriliyor.
-Saldırıları yapanlar çözüm sürecini istemeyenlerdir. Bizim boynumuz kesilir, ama eğilmez.
- Esenyurt'ta 11 bin kişiyle büro açtık. Siyasetin çıtasını yükseltiyoruz. Güngören'de kalabalıktan büroya ulaşamadım.
-Karadenizlisi, Türk'ü, Kürt'ü boynumuza sarılıyor. Halk teveccüh gösteriyor.
-Ne işiniz var Urla'da sorusu "bu ülke bir an önce bölünsün"ün cisim bulmuş halidir.