Tiroit bezi boynun ön tarafında, nefes borusunun üstünde yer alan kelebek şeklinde bir organdır. İçilen su ve yenilen gıdalarla vücuda giren iyodu, vücudun değişik işlevlerini yerine getirilebilmesi için gerekli olan hormonlara dönüştürür. Tiroit hormonlarının en önemli görevleri vücudun enerji üretiminde rol almak ve metabolizmayı düzenlemektir. Ayrıca beyin ve sinir sistemi başta olmak üzere tüm vücudun normal büyüme ve gelişmesi için gereklidir.
Tiroit bezi gözle görülebilen ve elle hissedilebilen boyutlara ulaştığında tiroit büyümesi yani guatr meydana gelmiştir. Yaşanılan bölgedeki iyot eksikliğinden kaynaklanan guatr ise “endemik guatr” olarak adlandırılır. Bir bölgede guatr sıklığı %10'u geçtiğinde o bölgede endemik guatr olduğu kabul edilir. Endemik guatr dünya çapında bir sorundur ve bilinen en önemli nedeni iyot eksikliği olduğunu belirtiyor İstanbul Florence Nightingale Hastanesinden Nükleer Tıp Uzmanı, Dr. Mari Benli…
Uzun süre yeterli iyot alınamaması durumunda tiroit az çalışmaya başlar ve tiroit bezi büyür…
Tiroidi az çalışan kişide üşüme hissi, cilt kuruluğu, yorgunluk hissi, uykuya meyil, kan yağlarının bir miktar yükselmesi ve zihin bulanıklığı görülebilir. Hacmi büyümüş olan tiroit bezi içinden daha fazla kan geçirerek hormon yapımında ihtiyacı olan iyodu elde etmeye çalışır. Yumuşak kıvamda ve düzgün şekilli büyüyen, normal çalışan tiroit hastalığı “basit guatr” olarak adlandırılır. Tedavi edilmeden geçen yıllarda tiroit içinde yumrular gelişir ve tiroidin hormon salgılamasının azalması veya çoğalması ile seyreden hastalıklar ortaya çıkmaya başlar. Tiroit içinde oluşan, elle muayenede tiroit içinde yuvarlak, hareketli oluşumlar olarak hissedilen, hatta dışardan bakıldığında yutkunmayla hareket ettikleri görülen bu yumrulara “nodül” adı verilir. Nodüller aşırı büyüyerek bası sorunları yaratabileceği gibi nodüllerin %5'inde zamanla tiroit kanseri gelişebilir.
Hamilelikte iyot eksikliği düşüklere sebep olabilir.
Doğuştan ve küçük yaşlardan itibaren görülen iyot eksikliğine bağlı tiroit fonksiyon bozukluğuna Kretenizm denir. Kretinizm, nörolojik ve fiziksel sorunlar oluşturan bir rahatsızlık olup, çocuklarda zihinsel ve fiziksel gerilik, kas erimesi, sağırlık ve dilsizlik gözlenebilir. Daha hafif vakalarda konuşma güçlüğü, kilo almaya meyil ve öğrenme güçlüğü vardır. Tüm bu sorunlar iyot eksikliğinin giderilmesi ile kolaylıkla önlenebilir. Hamile annelerin yeterli iyot almalarını sağlamak doğacak bebeklerin tirodinin normal hormon salgılaması ve kretenizmin önlenmesi için çok önemlidir.
İyot alımı yetersiz olan çocuklarda zeka seviyesinin 13.5 puan daha düşük olduğu tespit edilmiştir. Yaşam boyu devam eden iyot yetersizliği sonucunda ise zeka geriliği, okul başarısında düşme ( % 10-15) ve büyüme geriliği gibi hastalıklar oluşur.
Toplumda iyot eksikliğinden kaynaklanan guatrı önlemek için, birçok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de halkın yaygın olarak tükettiği sofra tuzuna iyot katılır.
Ancak, tuzda bulunan iyot gün ışığında, fazla nemde ve yüksek sıcaklıkta buharlaşma yoluyla azalmaktadır. İyot kaybını önlemek için iyotlu tuz koyu renkli kapaklı kapta, kuru ve serin yerlerde muhafaza edilmelidir. Ayrıca, iyotlu tuz yemekler pişirilmeden önce katıldığında iyodun bir kısmı buharlaşma ile kaybolur. Tuzdaki iyottan tam olarak yararlanabilmek için tuzun yemek piştikten sonra ilave edilmesi gerekir.
İyot bir coğrafi bölgede toprakta ve kaynak sularında yetersizse, o bölgeden elde edilen gıda maddelerinde ve içme sularında da yetersizdir. O bölgede yaşayan ve o bölgenin ürünleriyle beslenen halkta iyot eksikliğinden kaynaklanan “guatr” meydana gelir. İyot eksikliğine bağlı endemik guatr özellikle dağlık ve denizden uzak bölgelerde yaşayan insanlarda görülür. Türkiye’de iyot eksikliğine bağlı guatr en sık Karadeniz bölgesinde görülmektedir. Endemik guatr bölgelerinde halkın yaklaşık üçte birinde tiroit bezi normalden büyüktür.
Gıdalarla alınan iyotun çok büyük bir kısmı 1 saat içinde barsaklardan emilir ve tiroit hormonlarının yapımında kullanılır. Kandaki iyot miktarı gün içinde değiştiği için kişinin iyot alımının yeterli olup olmadığı 24 saatlik idrar iyot atılımı ile ölçülür. Alınan iyodun büyük kısmı idrarla atılır. Dünya sağlık Örgütü yeterli iyot alan bir kişide günde idrarla atılan iyot miktarının 150-300 mcg olması gerekiğini bildirmektedir.