Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, milletvekillerinin 2015 yılı bütçesinin geneli üzerindeki soru ve eleştirilerine cevap verdi.
Şimşek, memur maaşlarına 2015 yılında enflasyon farkının verilip verilmeyeceğiyle ilgili soruyu, "Bu seneye ilişkin bir fark öngörülmüyor. Neden? Çünkü toplu sözleşme yapıyorsunuz. Toplu sözleşmede, sadece 175 liralık brüte bakarsanız o çok kısmi olur. Öğretmenlerimize ayrıca 75+75 lira seyyanen artış sağlandı. Sadece bunun etkisi yanlış hatırlamıyorsam 1 milyarın üzerindeydi. Bu hususu hiç dikkate almıyorsunuz. 4C'ye ilişkin, geçici personel ücretlerinde brüt ilave 350 lira artış, artı bir de aile yardımı getirildi. Bunların hepsini dikkate aldığınız zaman, olay göründüğü gibi değil. 2014 yılında en düşük memur maaşı bu haliyle yüzde 8,3 artmış olacak, ortalama memur maaşı artışı yüzde 8,5. Yeni göreve başlayan öğretmen maaşı ise yüzde 14,4 artacak. En düşük memur emekli aylığı yüzde 12,8. 5'inci dereceden emekli olan bir memurun ikramiyesi yüzde 12,4 oranında artmış olacak" şeklinde cevapladı.
Yeni Gelir Vergisi Kanun Tasarısı hazırlanırken ilgili kesimlerle görüşülmediği eleştirisinin gerçeği yansıtmadığını dile getiren Şimşek, konuyla ilgili tüm kesimlerle görüşme yapıldığını ifade etti. Vergisisteminde bir takım sorunların olduğunu, zaten bunun için çalışmalar yaptıklarını anlatan Şimşek, 10-12 yıllık dönemde vergi sisteminde büyük bir tahribatın olduğuna ilişkin eleştirilere ise katılmadığını söyledi. Şimşek, "Kenan Evren bile daha insaflıydı" eleştirisi üzerine ise o dönemle bu dönemin arasında önemli farklar olduğunu, dolayısıyla iki dönemin karşılaştırılabilir olmadığını kaydetti. "Bu yapı iyi mi? Değil. OECD tanımına göre baktığınız zaman dolaysız vergide durum yine iyi değil" diyen Şimşek, bunun için Gelir Vergisi Kanun Tasarısı’nı hazırladıklarını bildirdi.
Bu tasarıyla önemli düzenlemeler yapmak istediklerini anlatan Şimşek, "Maliye’nin sıkıntısı şu; mükellefin vergi kaçırdığını ispat yükümlülüğü bizdedir, bu çok zordur. Halbuki anglosakson ülkelerinde, hatta kıta Avrupası’nın bazı ülkelerinde bu yükümlülük mükellefe aittir. Ben her serbest meslek erbabına, ofise denetim elemanı 24 saat boyunca koyamam ki. Koysam bile tespit edemem ki. İşin bu boyutu var" diye konuştu.
Türkiye’nin asıl sorununun dolaysız vergilerde olduğunu belirten Şimşek, bunun için de dört gözle Gelir Vergisi Kanun Tasarısı’nın yasalaşmasını beklediklerini söyledi. Şimşek, dolaysız vergilerdeki sorunların çözümü halinde rekabet gücünü etkileyen dolaylı vergilerde indirime dahi gidilebileceğini kaydetti. Tarım arazilerinin çiftçilere satışı için genelgenin ne zaman çıkacağına yönelik soruyu da yanıtlayan Şimşek, buna ilişkin söz aldığını ve genelgenin 1 ay içinde çıkacağını söyledi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, tasarruf oranının 2013’te yüzde 13,4 olduğunu, bu yıl muhtemelen yüzde 15 civarında kapatılacağını belirtti.
Vergilerdeki oranlara da değinen Şimşek, hiçbir vergide oran artışı öngörülmediğini bildirdi. Şimşek, sadece yeniden değerleme oranı çerçevesinde standart uygulama olarak bir artışın öngörüldüğünü ifade etti.
Vergi gelirleri ile büyüme arasındaki ilişkiye yönelik de Şimşek, büyümedeki 1 puanlık değişmenin vergi gelirlerinde 850 milyon liralık bir etkisinin olduğunun ifade edildiğini bildirdi. Şimşek, doğru tahmin yapmak için nominal anlamda Gayri Safi Yurtiçi Hasıla artışına bakılmasının önemine işaret ederek, vergi gelirlerinin de buna paralel olması gerektiğinin altını çizdi. Türkiye'nin ekonomik kırılganlığına ilişkin değerlendirmeler üzerine Şimşek, Türkiye'nin kırılganlığının ön plana çıkarılmasının nedeninin esas itibarıyla cari açık olduğunu kaydetti. Cari açığın yüksek seyrettiğini dile getiren Şimşek, bunun dış finansman ihtiyacını doğurduğuna dikkati çekti.