Diyarbakır'da iki gündür devam eden Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) Olağan Genel Kurulu netice bildirgesinde Abdullah Öcalan'ın hazırlamış olduğu çözüm süreci müzakere taslağına takviye verilerek, Sulh ve çözüm sürecinin istenilen şekilde devam etmesi ve müzakerelerin doğrudan doğruya yapılması için Sayın Öcalan'ın özgürlüğüne kavuşması lazım gelir söylendi . Diyarbakır'da DTK'nın iki gün devam eden 1'inci Olağan Genel Kurulu netice bildirgesi bu akşam delegelerin de katıldığı bir toplantı ile belirtildi . Açıklamanın yapıldığı salona Abdullah Öcalan ile Suriye'nin Rojava bölgesinde IŞİD'e karşı canlı bomba eylemi yaparak hayatını yitiren YPG'li Arin Mirxan'ın fotoğrafları ve Özgür önderlik, özgür Kürdistan, Özerk Kürdistan şiarıyla, ulusal birlik ekseninde buluşuyoruz pankartları asıldı. Olağan Genel Kurulun netice bildirgesini Kürtçe olarak Osman Özçelik, Türkçe olarak ise Hasret Kaçar okudu.

ÖCALAN'IN TASLAĞINA DESTEK

10 maddelik netice bildirgesini okuyan Hasret Kaçar, genel kurulda süreci destekleme iradesinin ortaya çıktığını ortaya koyarak , Sürece yönelik değerlendirmede, AKP- AK Parti iktidarının sorumluluğu üzerinde özellikle duruldu. AKP- AK Parti hükümetinin Kürt halk önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın önerilerine yanıt vermediği ve sorumluluğunu yerine getirmediği tespitine varılmıştır. Bu konseptte devlet, Sayın Öcalan tarafından önerilen ve KCK tarafından itiraf edilen çözüm süreci müzakere taslağına pozitif yanıt vermelidir. Kongremiz bu taslağı paylaşır ve pratikte her türlü çalışmayı yürütür. DAİŞ çetelerinin insanlık dışı saldırıları başta Şengal ve Kobani olmak üzere birden fazla yerde devam ediyor. Bu saldırıların amacı Kürtlerin kazanımlarını ortadan kaldırmak ve değişik kimlik,kültür ve inançları yok etmektir. Kongremiz, Şengal ve Kobané direnişini desteklemektedir. Kürt kadınının bu direnişi dünya kadınlarına örnek olacak destansı bir direniştir. Yaşanan olgular AKP- AK Parti 'nin, DAİŞ'le işbirliği içinde olduğunu göstermektedir. Türk devleti bu destekten vazgeçmeli çok fazla acil olarak koridoru açmalı ki netice alıcı yardımlar Kobani direniş güçlerine ulaştırılsındedi.

ÖCALAN'IN ÖZGÜRLÜĞÜNE KAVUŞMASI GEREKİR

İran'ın Kürt yurtseverlere ve diğer demokratik güçlere karşı saldırılarının devam ettiğini ifade eden Kaçar, Kongremiz, İran devletini bir an evvel idamları durdurması, baskılara son vermesi ve Kürt sorununun demokratik çözümü için diyalog ve müzakere sürecini başlatmaya çağırıyor. Kongremiz, Güney Kürdistan ve Rojava'da HPGYPGYPJ Peşmerge ve Şengal savunma birlikleriyle yürütülen ortak mücadeleye çok büyük bir ehemmiyet vermektedir. Bu ortak mücadelenin Ulusal Kongre toplanmasına ve ortak savunma gücü oluşturmasına evrilebilmesi için yürüttüğü çalışmaları çok büyük bir kararlılıkla sürdürecektir. Sulh ve çözüm sürecinin istenilen şekilde devam etmesi ve müzakerelerin doğrudan doğruya yapılması için Sayın Öcalan'ın özgürlüğüne kavuşması lazım gelir . Aynı dönemde başta hasta tutsaklar olmak üzere tüm siyasi tutsaklar serbest bırakılmalıdır. PKK kamuoyunda kürtlerin siyasi örgütü olarak itiraf edilmektedir. Bundan binaen en kısa sürede terör örgütleri listesinden çıkarılmalıdır. Uzun zamandır devlet Alevi sorunu hususunda kamuoyunu meşgul etmektedir. Alevilerin ihtiyaç duyduğu şey tanımlanmak değil tanınmaktırdedi.

KAMU GÜVENLİĞİ PAKETİ ÇÖZÜM SÜRECİNİN ÖNÜNDE ENGEL

Hükümetin kamu güvenliği paketini çıkarmakla totaliter bir sistem inşa etmek niyetinde olduğunu ifade eden Hasret Kaçar, Bu paket barış ve çözüm süreci ile demokratikleşmenin önünde bir mani olacaktır. Kongre olarak biz hükümetin son zamanlarda sayın Selahattin Demirtaş'a yönelik saldırılarını ve siyasi soykırım operasyonlarını bu paketin bir parçası olarak görüyor, bu operasyonları kınıyor ve sayın Demirtaş'ın beraberinde olduğumuzu belirtiyoruz. Aynı dönemde 6-7-8 Ekim'de demokratik muhalefet hakkını kullanarak hayatını yitiren insanlarımızın faillerinin bir an önce ortaya çıkarılmasını bekliyoruz. AKP- AK Parti yüzde 10 seçim barajını düşürmemekle hem kürt partilerinin hem de diğer siyasi partilerin temsiliyetlerinin önünü kapatmak istemektedir. Bu AKP- AK Parti 'nin demokratikleşme talebinde ikiyüzlü davrandığı manasına gelmektedir. Baraj antidemokratiktir ve AKP- AK Parti 'nin 2015 senesinde bu barajın gölgesinde yapacağı seçimin meşruiyeti tartışmalı olacaktır. Kongremiz, beraber yaşam projesi olarak ortaya koyduğu demokratik özerkliğin inşasını tüm kararlılığıyla sürdürmektedir diye belirtti .