İddialara göre, Terörle Mücadele ile yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcıları Adem Özcan ve Adnan Çimen, ‘Selam Terör Örgütü’, Gezi Parkı, 17 ve 25 Aralık soruşturması kapsamında mahkemelerden binlerce kişiyle ilgili dinleme izni aldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da konuyla ilgili yaptığı açıklamada 'Selam' isimli örgütü ilk kez duyduğunu ifade etti.

Aralarında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yakın çevresi, siyasetçi, yazar, STK temsilcileri ve işadamlarının da bulunduğu isimler soruşturmanın yürütüldüğü 3 yıl boyunca telekulak tarafından dinlendi. Gerçek, soruşturma dosyası iki savcının elinden alınınca ortaya çıktı. Yenişafak ve Star gazeteleri dinlenen isimlerin listesini yayınladı. 

Haberde yer alan şok iddialar şöyle: 
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki kapsamlı görev değişiminin ardından, başsavcılık makamından gizlenen 125 klasör de ortaya çıktı. Klasörlerde 3 binden fazla kişinin çeşitli soruşturmalar kapsamında dinlendiği ortaya çıktı. Dinlemelerde asıl neden Selam Terör Örgütü olarak gösterildi ancak 17 ve 25 Aralık operasyonları ile Gezi Parkı olaylarıyla ilgili de bir çok kişi hakkında dinleme izni alınmıştı. 

İHBAR MEKTUPLARI YİNE DEVREDE

2011’de dört sayfalık bir ihbar mektubu üzerine başlayan soruşturma eski Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Adnan Çimen’in talimatıyla hayata geçti. Soruşturmayı daha sonra TMK Savcısı Adnan Özcan sürdürdü. Soruşturmayı yürütenler dört sayfalık ihbar mektubunun bir kenarına ‘ Tayyip Erdoğan ‘ notu düştü. 5 kişiyle başlayan soruşturmaya önce Başbakan Erdoğan, daha sonra başta danışmanlar olmak üzere Başbakan’ın tüm çevresi dahil edildi. İlerleyen tarihlerde soruşturma kayıt listesine sivil toplum kuruluşları temsilcileri, gazeteciler, yazarlar, öğretim üyeleri, işadamları, siyasetçiler, medya kuruluşlarının santralleri ve bankalar da eklendi. 

ARŞİV BÖYLE OLUŞMUŞ 

Başsavcılığın ilk bulgularına göre dinlenenlerin sayısı 3064’ü buluyor. Fakat takipteki isimlerin çok daha fazla olduğu belirtiliyor. Star’da yer alan haberde sayının 7 bin olduğu öne sürüldü. Dinlenen kişilerle bağlantılı olarak, on binlerce kişinin telefonunun yıllarca dinlendiği iddialar arasında. 

LİSTEDE KİMLER VAR? 

Yeni Şafak haberinde dinlenen isimlere yer verdi. 

Efkan Ala, MİT müsteşarı Hakan Fidan, Numan Kurtulmuş, Yalçın Akdoğan gibi isimlerin yanı sıra Mithat Sancar, Mehmet Bekaroğlu, Temel Kotil, İHH Başkanı Bülent Yıldırım, Ahmet İnsel, Hakan Çelik, Ali Bayramoğlu, Ertuğrul Özkök, Nihal Bengisu Karaca, İsmail Küçükkaya gibi toplumun farklı kesimlerinden gazeteci, STK temsilcisi, akademisyenin de dinlendiği öne sürülüyor.

BİRİ BÜYÜKÇEKMECE’DE, BİRİ DURUŞMA SAVCISI OLDU

Savcı Adnan Çimen, geçtiğimiz günlerde HSYK kararnamesiyle özel yetkili TMK savcılığı görevinden alınarak Büyükçekmece Adliyesi'ne atanmıştı. KCK soruşturmalarını yürüten Çimen, Büşra Ersanlı ve Ragıp Zarakolu gibi isimlerin tutuklanmasını istemişti. Çimen en son Gezi Parkı gösterileri sırasında işlenen memur suçlarını soruşturuyordu. Savcı Adem Özcan ise, 7 Şubat 2012'de MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ifadeye çağırılmasının ardından dosyadan alınan savcı Sadrettin Sarıkaya'nın yerine atanmıştı. Bu dosya daha sonra Başsavcılık tarafından Özcan'dan alınarak dönemin Başsavcıvekili Oktay Erdoğan'a verilmişti. Son olarak adliyede yaşanan değişikliklerle savcı Adem Özcan, soruşturma savcılığından alınarak sadece duruşma savcısı olarak görev yapmasına karar verildi.

YILDIZ: "5 YILDIR DİNLENDİĞİMİ TAHMİN EDİYORUM"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da, telefon görüşmelerinin yasadışı dinlenmesine ilişkin, "2,5 yıldan beri resmi, 5 yıldan beri de gayriresmi dinlendiğimi tahmin eden ve öngören birisiyim" dedi. 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz ve kurul üyelerini kabul etti. Yıldız, burada gazetecilere yaptığı açıklamada yasadışı dinleme iddialarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Yıldız şunları söyledi:

2,5 yıldır dinlendiğimi tahmin ediyordum.

'İSMİNİ YENİ DUYDUĞUM BİR ÖRGÜT'

İşe başlarken bakanlıkta arkadaşlarımla bir karar aldık. Her şart altında şeffaf olacağız.
Sorsalardı cevap verirdik. İsmini yeni duyduğum bir örgütten bahsediyoruz.
'Selam' örgütündeki arkadaşlar kimler bu örgütün hedefi neymiş?
Bu kadar gayrı ciddi bir iş olmaz. 

Maksat hangi ülkelerle bizim hangi ilişkileri geliştirdiğimiz öğrenmekse ben bunu Türkiye Cumhuriyeti’ne yapılmış bir hakaret olarak algılarım.
Biz buna müsaade edemeyiz. Sonra soruyorlar, ‘Başbakan neden bu kadar sert?’ diye.
Başbakan bunlara kayıtsız mı kalsın…
Biz bir üniversitedeki bir konferansta İP yetkilisine kürsüde söz verecek kadar özgüven içinde bulunuyoruz.
Bu sadece Ak Parti’nin problemi olmaktan çıkmıştır. Bu bekaa ile alakalım bir konudur. 

“BUNA KARGALAR BİLE GÜLER”

Siz selam örgütüne üye olma gerekçesiyle dinleme yapıyorsunuz. Buna kargalar bile güler.
Biz kendi paramızı yönetmiyoruz. Kamunun parasını yönetiyoruz. O yüzden şeffaflığı kıllanacağız.

“PARALEL YAPIDAKİ BİRİ DEĞİLİM”

Ben paralel yapının içinde birisi değilim. Biz bu ülkede insanımızı vatandaşımıza sanayicimize doğalgaza sektörüne hizmet den legal bir kuruluşuz.
Türkiye Cumhuriyeti hükümeti legal bir yapıdır. Kimse onu paralel yapı yerine koyamaz.