ÖZEL YAŞAMLARA TECAVÜZ

 "İllegal olarak dinlenen 148 bin kişi içinde, kullandığım telefon numaram 2011 yılı içinde 3 ay süreyle dinlendiğimi öğrendim. Son yıllarda yoğunluğu giderek artan bir şekilde insanların özel yaşamlarına vahşice saldırıldığını, mahremiyetlerine tecavüz edildiği görmek bir hukukçu olarak beni kahretmektedir. Bu durum kitlesel bir görüntü arz etmekte ve Graham Bell'in kemiklerini sızlatmaktadırlar." 

Hedefteki kişilerin itibarsızlaştırılarak geri adım atmasının sağlanması çabasının sonuç verdiğini vurgulayan Kurtuluş Tayanç Çalışır, "Böyle bir durumdan tek kazançlı çıkan elbette karanlık ellerdir. Bu, bir toplumun şantajlara boyun eğdiği anlamına gelir" dedi. 

Telekulak ve gizli göz röntgenciliğinin, bilgi ve teknoloji toplumuna sirayet etmiş bir veba görünümü halini aldığını da belirten Savcı Çalışır, "Söz konusu tertip malzemelerinin kale gibi korunan yerlerden elde edilmesidir. Bu da yapılanların belli bir merkezden yönetildiğini, gizli amacın da devlet ve ulus meselesi olacak kadar büyük sahip olduğunu göstermektedir. Bu amaç için çok büyük teknolojik olanaklar seferber edilmektedir" diye konuştu. 

Biyolojik, kimyasal ya da nükleer savaştan sonra sıranın bilişim teknolojisinin kirli savaşına gelindiğini belirten Çalışır, "Bu savaş pilot bölge seçilip ülkemizde uygulamaya konuldu. Acaba 'manda yönetimi'nin bir örneği bu yollarla ülkemizde mi denenmeye çalışılıyor" sorusunu yöneltti. 

ZEHİRLİ AĞACIN MEYVESİ... 

SABAH'a yaptığı açıklamada, bu tip usulsüz yöntemlerle elde edilmiş çeşitli bilgilere zaman zaman kanıt değeri tanımasının kahredici olduğunu belirten Kurtuluş Tayanç Çalışır, şunları söyledi: "Zehirli ağaç usulsüzlüklerse, zehirli ağaçtan elde edilen her meyve de zehirlidir, yani usulsüzdür. Fakat hukuk, zehirli ağacı kesip atmadığı sürece, bu ağacın meyvesi, toplumu zehirlemeye devam edecektir." 

Türkiye'nin en kolay okunan haber, magazin sitesi mgdtv.com'da en güncel haberleri bulabilirsiniz.