İşte Demirtaş’ın açıklamasından satır başları:
Hepiniz hoşgeldiniz. Sizleri, sizler aracılığıyla sesimizin ulaştığı herkesi canı gönülden kutluyorum. Zorlu eşitsiz adil şartlarda gerçekleşmeyen bir seçim kampanyasını tamamladık. Öncelikle bu seçim kampanyasının demokratik özgür bir ortamda gerçekleşmediğini ifade etmek istiyoruz.
Büyük bir eşitsiz devlet gücüne karşı, bir partinin iktidar partisinin devletin bütün olanaklarını arkasına alarak yürüttüğü bir kampanyaya, kampanya bir taraf saldırıya karşı bizler Türkiye’nin ezilenleri olarak, türkiyte’nin yoksulları emekçileri olarak, barıştan adaletten özgürlükten yana olanları olarak, muhteşem bir zafer ve muazzam bir başarı elde ettik. Hepimize bütün Türkiye’ye şimdiden hayırlı uğurlu olsun diyorum.
Bu seçimde özgürlükten demokrasiden barıştan yana olanlar kazanmış, baskı otoriterlik kibirli duruştan yana olanlar ve kendini Türkiye’nin tek sahibi gibi görenler kaybetmiş, gerilemiş, yenilmiştir. Kazananlar Türkiye’nin özgürlüğüne sevdalı olanlar olmuştur. Bu zafer evet bütün ezilenlerin, Kürtlerin Türklerin Ermenilerin Boşnakların bu ülkede yaşayan bütün etnik kimliklerin, Alevilerin Sünnilerin Ezidilerin kim varsa inancıyla birlikte özgürce yaşamak isteyen bütün ötekileştirilmişlerin ortak zaferidir.
Bu zafer, işçilerin, işsizlerin, köylülerin, çiftçilerin ezilenlerin yani emeği sömürülenlerin yani solun ortak zaferidir. Bu zafer, ülkede demokratik sivil bir anayasa çoğulcu bir anayasa isteyenlerin 12 eylül darbe anayasasına ve onun dayattığı yüzde 10’luk seçim barajına karşı duranların ortak zaferidir. Demokratik çözüm ve barış isteyenlerin, Kürtlerin de bu ülkede onurlu bir halk olarak yaşamalarını istiyorum diyenlerin ortak zaferidir.
Ve en çok da bu ülkenin kadınlarının ortak zaferidir.
Bizler seçim kampanyası boyunca, meydanlarda ne söylediysek arkasındayız. Ne söz verdiysek arkasındayız. Artık HDP gerçek bir Türkiye partisidir. Türkiye HDP’dir, HDP Türkiye’dir. Bunu başarmış olmanın büyük gururunu, bu zaferin büyük onurunu hep birlikte yaşamayı hak ediyoruz. Ve AKP bu kibirli tavrıyla Kürt sorunu yoktur diyerek, müzakere yoktur, çözüm masası yoktur diyerek, Türkiye’nin doğusunda sıfırlanmıştır. Bu yönünü altını çizerek vurgulamak istiyorum.
Bize inanarak hangi gerekçeyle bize oy vermiş olursa olsunlar, hiç kimseyi mahcup etmeyeceğiz. Bize emaneten oy vererek de HDP’nin demokratik siyasetin önünü açmak isteyenleri de mahcup etmeyeceğiz.
Ve bu saat itibariyle Türkiye’de artık başkanlık tartışması, diktatörlük tartışması son bulmuştur. Türkiye uçurumun kenarından dönmeyi başarmıştır.
Bu muazzam zaferin ortaya çıkmasında milyonların emeği var. bir üst akıl değil, bir komplo aklı değil, komplo çirkef akıl değil, halkın ortak aklı var. HDP Türkiye’nin Türkiye halklarının aleyhine hiçbir programın içinde olmadığı gibi bu saatten sonra da olmayacaktır.
Ben HDP’yi oluşturan bütün bileşenlerimize teşekkür ediyorum. bizimle ittifak kuran EMEP, Partizan’a ayrı ayrı teşekkür ediyorum. bizimle ittifak kurmamalarına rağmen, öze dönüş platformu, TKP ve EHP’ye özel olarak teşekkür ediyoruz.
Kampanyada uğradıkları saldırılarda yaşamını yitiren arkadaşlarımız, bütün mücadele hayatımız boyunca parti şehitlerimiz başta olmak üzere, başsağlığı dileklerimizi ifade ediyoruz.
Kolu bacağı eli kopan arkadaşlarımız var. Onların hepsine sonsuz teşekkürlerimizi sunuyorum. Özellikle yüreği yaralı, yüreği yanık Türk ve Kürt anneleri, onlar herhalde barışı en çok hak edendi. Onların çok özlediği barışa çok daha fazla yakınlaşmış olduk. Yüreği yanık bütün annelere armağan ediyoruz. Halkın Emek Partisi’nin 1990’da kuruluş yıldönümü. HEP kurulduğu günden bu yana zorlu bir mücadele yürüttük. Tarihin hoş bir tesadüfü diyelim. Yine 7 Haziran’da sizler büyük bir zafer kazandırdınız.
Yürüdüğümüz bu zorlu yolun boş olmadığı bir kez daha ortaya çıkmış oldu. Bizler demokratik çözüm ve barış sürecini yürütürken arkasında dururken, elbette ki İmralı’da devam eden süreci de hep destekledik. Sayın Öcalan, birlikte yaşam sivil çözüm konusunda her zaman destek oldu. ortak vatan vurgusuyla bu çözümün bu barışın temel aktörü oldu. kendisine özel olarak teşekkür ediyoruz. Bu başarının ortaya çıkmasında, kendisinin barış konusundaki kararlı duruşu da son derece belirleyicidir. İnanıyorum ki desteklerini artırarak sürdürecektir. Kalıcı barış konusunda kendisi bugüne kadar oynadığı rolü ve sorumluluğu oynamaya devam edecektir.
Devlet bütçesinden hazinesinden karşılanmadı. Gönüllü fedakarlıkla, işçilerimizin, hatta işsizlerimizin bile kuruş kuruş paralarıyla kampanyamız gerçekleşti. Kim ne kadar katkı sunmuşsa onların her birine sonsuz teşekkürümüzü sunuyorum.
Özgür basın emekçileri bu kampanyanın mimarlarıdır. Sosyal medya ekibimiz son derece iyi bir çalışma ortaya koydular. Seçim şarkılarımızın tamamı gönüllü şarkıcılar tarafından yapıldı.
Bugün seçilemeyen arkadaşlarımız, HDP’nin gönüllü milletvekilidir bizim için. Seçilen arkadaşlarımızı da kutluyorum, Meclis’te hepimizi zorlu bir görev bekliyor. Avrupa Amerika Kanada başta olmak üzere yurtdışında kampanya yürüten bütün halkımıza teşekkür ediyorum. danışman arkadaşlarımız, sekreterlerimiz, çaycımız, korumamız, eş genel başkanlarla birlikte aynı sorumlulukla yürüten bütün arkadaşlarımıza, gönüllü destekçilerimize, akademisyenlere ve üniversite öğrencilerine ve barış sevdalılarına ayrı ayrı teşekkür ediyoruz. Bu zafer bizim değil, halkın zaferidir. Bu zafer sadece HDP’nin değil bütün Türkiye’nin zaferidir. Ben inanıyorum ki Ortadoğu’daki dengeleri de değiştirecek.
HDP’nin önümüzdeki dönemdeki hedefi tek başına iktidara yürümek olacaktır. Tekçi IŞİD anlayışı ve onun insanlığa verdiği zarar ne kadar kötü idiyse, nasıl yiğitçe IŞİD’e karşı direnildiyse, bugün HDOP saflarında büyük bir direniş sergileniyor. HDP’nin güneşi hepimize yeter, ampule gerek kalmadığını ispatlamış olduk.
Söz vermiştik biz AKP ile içerden ve dışardan koalisyon yapmayacağız. Sözümüzün arkasındayız. Eşbaşkanımıza, sayın Figen Yüksekdağ’a özel olarak teşekkür ediyorum. Bu kampanyada göstermiş olduğu başarı bizi gururlandırdı.
YÜKSEKDAĞ İSE ŞUNLARI SÖYLEDİ:
Hepinizi saygı ve sevgi ve çok büyük bir heyecanla selamlıyorum. Heyecanımız bu salona sığmıyor. Bütün Türkiye çok büyük bir heyecanla seçim sonuçlarını karşılıyor. Çok sevinçli bir buluşma, kucaklaşma. 2015 genel seçimleri, bütün Türkiye’ye HDP’nin seçim zaferiyle böyle bir kucaklaşmanın sevincini armağan etti. Sanıyorum ki en büyük kazanımımız budur. Birbirinden uzaklaştırılan Türkiye halkları, birbiriyle kucaklaşmanın zevkini ve başarısını yaşadı. 13 yıl boyunca kutuplaştırma ve bölme siyasetinin acı sonuçlarıyla yüzleştik.
Sanıyorum ki en büyük başarımız, bu kötülükleri, bu miadı olmuş siyaseti yenen iyilerin gücünün açığa çıkmasıdır. Büyük insanlığın gücünün ayağa kalkmasıdır. 13 yıl boyunca, sadece siyasi yaşamı tahrip etmedi, toplumsal insani yaşamımızda çok büyük tahribata yol açtı.
Yüzde 10luk seçim barajı bütün Türkiye halklarına dayatılan bir ayıp ve bir utanç vesikaydı. Tarihsel bir ipotekti. Türkiye halklarının seçme ve seçilme haklarının rehin alınmasıydı. Bizler haklarımızı rehin olmaktan kurtardık. Kendi özgürlüğümüzü kendimiz yarattık. Yüzde 10 seçim barajının aşılmış değil sadece, kuvvetle yıkılmış olması gibi bir sonuçla yüz yüzeyiz. Barajı hep beraber yıktık. Bugün sokaklardaki insanımızın tutkulu emeği ve kararlılığı yıktı.
Bu seçim sonuçlarından sonra emin olun ki, siyasi iktidarın ve mevcut egemen siyasi anlayışın yarattığı bütün yıkımın tahribatın enkazını da hep birlikte toplayacağız.
Ve Türkiye’de yüzde 10 barajının yıkılması, böyle büyük bir zaferle yıkılması, aynı zamanda topraklarımızda yeni demokrasi bilincinin geliştiğini de gösteriyor. Düne kadar yönetilenler, eskisi gibi yönetilmek istemiyor. Tek adam tek parti istemiyor, çoğul olmayı ve paylaşmayı istiyor. Çok büyük bir güçlü bir demokrasi bilinci yeşerdi. Bizim ağacımıza dallarımıza yeşilimize saldıran, onu karartmaya çalışan bütün merkezlere inat işte HDP’nin ağacı da büyük insanlığın kökleri de yine aynı Türkiye topraklarında kendisine bir yol buldu ve boy verdi.