Hamile haliyle ilk kez objektif karşısına geçen güzel şarkıcı Petek Dinçöz'ün hayatı şu sıralar annelik heyecanı ile bambaşka bir heyecan yaşıyor. Yedi aylık hamile olan Dinçöz'ün doğumuna çok az zaman kala çok heyecanlı ve korkuyor...

Geçtiğimiz yıl iş adamı Serkan Kodaloğlu ile evlenen ve şimdi yedi aylık hamile olan Petek Dinçöz, hayatındaki değişimlerden son derece mutlu. Oğlu İrfan Aslan'ın doğumunun yaklaşmasıyla heyecanı daha da artan Dinçöz'le Etiler'deki menajerlik ofisinde buluştuk. Bebeğinden bahsederken bile gözlerinin içi gülüyordu. Şimdiden onun geleceği ile ilgili hayaller kurmaya başladığını söyleyen Dinçöz, evde tüm yemekleri kendisinin yaptığını ve iyi bir ev kadını olduğunu belirtiyor. Güzel şarkıcı doğumdan hemen sonra iş hayatına geri dönmenin hayallerini kuruyor, ikinci bebeği ise düşünmediğini sözlerine ekliyor. Hem kariyer hem de aile hayatlarındaki başarılarından dolayı Gülben Ergen, Esra Erol ve Sibel Can'ı kendisine örnek alan Dinçöz ile yeni hayatı hakkında konuştuk… 

Nasıl gidiyor hamilelik, zorluyor mu İrfan Aslan sizi?

Hamilelik bambaşka bir duygu. Keşke elimde olsa da üç-dört tane daha dünyaya getirseymişim. Allah'a şükürler olsun İrfan Aslan’ın da sağlığı iyi. Anneliği şöyle tarif edebilirim; attığı her tekmede onu hissediyorsun, onun sevdiği, ona yarayacak şeyleri yiyip içiyosun, kendini düşünmüyosun artık sadece evladını düşünüyorsun… Annelik böyle bir duygu. Dünyaya gelmeden onunla ilgili planlar yapmaya başladım bile. Biraz inatçı bir bebek, kendini göstermiyor pek. Doktorum Fevzi Şen de öyle söylüyor.

Kaç aylık oldu?

Yedinci ayında şimdi, yaz bebeği olacak. Zaman yaklaştıkça korkuyorum da aslında biraz… Başak ya da Terazi burcu olacak yani... Evet, geç gelirse Terazi, erken gelirse Başak olacak. Başak da çok titiz bir burçmuş bakalım, Terazi’ye de zor diyorlar ama… Ben İkizler, babası Kova... İyi ki evlendim Serkan’la ve Allah'ım beni anne yaptı, çok istiyordum çünkü anne olmayı. İnşallah sağlıkla kucağıma alırım…

Cinsiyetini öğrenmeden önce kız ya da erkek olmasına dair bir hayaliniz ya da isteğiniz var mıydı? 

Yani aslında büyüklerimizin bazı denediği şeyler oldu, olmadı değil (gülüyor).

Mesela ne denediler?

Oturduğumuz koltuğun altına bıçak koyuyorlarmış, onun sonucunda bebeğin cinsiyeti anlaşılıyormuş. Benim içimde bir cinsiyet tercihi yoktu asla. Çünkü hamile kalmam riskliydi, tiroid hastalığım olduğu için. Bir de boyun kemiğim ters, bu yüzden felç kalma riskim de yüksek. Ama kendi sağlığım hiç umurumda olmadı, çok istiyodum, kendimi boş verdim sadece evladımı düşündüm… Peki bu hastalıkların ilaçlarını kullanabiliyor musunuz? Nasıl oluyor hamilelikte? Aslında bir mucize oldu ve tiroidim durdu şu anda, değerlerim çok iyi Allah'a şükür. Doktorum dedi ki; “Petek, değerlerin şu anda çok iyi ilacı bırakıyorsun.”Hamileliklerde olabiliyormuş bu değişim. Tek sorunum boyun kemiğim ters ama çok dikkat ediyorum, inşallah bir sorun olmadan da doğumumu yapacağım.

Planlı bir bebek miydi, yoksa süpriz mi oldu?

Benim için planlıydı (gülüyor). Babamız için süpriz oldu çünkü evlendikten yedi ay sonra hamile kaldım.

'ANNE OLACAĞIMI ÖĞRENDİĞİMDE AĞLADIM'

Ne hissettiniz hamile olduğunuzu öğrendiğinizde?

Bir gün evdeyken belim nasıl ağrıyordu anlatamam. Annem de dedi ki: “Sen hamile misin acaba?” Sonra kan tahlilleri yapıldı. Sonuçlar çıkınca doktorum aradı nerede olduğumu, yanımda kimin olduğunu ve sakin olup olmadığımı sordu. “Müjdemi sana mı vereyim, yoksa Serkan'a mı vereyim?” dedi. Ben anladım tabii, başladım ağlamaya. Çok güzel bir duygu. Rabbim isteyen herkese nasip etsin inşallah.

Babaya nasıl söylediniz?

Babaya doktorum söyledi. O da bir iş toplantıdaymış. Çok sevinip kahkahalar atmış. Onun bir kızı var zaten, adı Seray; çok tatlı bir çocuk, o da kardeşini bekliyor heyecanla. Bir prenses var, bir de prens geliyor. Bizim de onunla aramız çok iyi. Ben evlenmeden üç yıl önce Umre’ye gitmiştim, orada dua etmiştim; “Allah’ım karşıma çocuğuma baba olabilecek bir adam çıkar” diye. Allah dualarımı kabul etti; mükemmel bir eşim var ve anne olacağım.

Nasıl anladınız doğru insan olduğunu?

O insanı gördüğünde anlıyorsun zaten. Ya da Allah bir şekilde sebep oluyor. Biz aynı apartmanda komşuyduk biliyorsun (gülüyor). Komşuyu aldım, koca yaptım, bir de üstüne çocuk yaptım (kahkahalar).

Anne olunca annenizi de daha iyi anlamaya başlıyorsunuz, değil mi?

Ay hiç sorma! Önceden hiç anlamıyomuşum annemi. Şimdi elini, ayağını öpüyorum “Allah senden razı olsun” diyerek. “Höf pöf!” yapardım önceden söylediklerine ama şimdi daha bebeğimi doğurmadan annemin gözümde değeri daha da arttı. Rahmetli babam hep bana “Kızım, ne olursan ol ama hep merhametli ol, bu duygunu hiç yitirme” derdi. O yüzden hiçbir zaman bu duygumu yitirmedim ve evladımın da böyle olmasını istiyorum. Hatta bu mesleği yapsa bile...

Karşı çıkmazsınız yani sanatçı olmak istediğini söylese...

Yok, asla karşı çıkmam. O ne olmak isterse olabilir, benim için hiç sorun değil. Ben onu her alanda desteklerim. 

'İRFAN ASLAN RUHUMU SAKİNLEŞTİRDİ'

Oğlunuz İrfan Aslan kişiliğinizde neleri değiştirdi?

Bebeğim düşüncelerimi, ruhumu sakinleştirdi. Arabaya bindiğimde “Aman yavaş gidelim” diyorum. Önceden hiç böyle düşünmezdim, aceleciydim. Daha doğmadan kendimi onunla ilgili her şeyle sınırlandırıyorum. Evhamlı bir anne olacağım galiba, konserlere de yanımda götüreceğim zaten. Ben nereye, İrfan Aslan oraya... 

Baba hamilelik sürecinde yardımcı oluyor mu size? Nasıl bu konuda ilişkiniz?

Oluyor, oluyor sağolsun. Sofrayı kaldırıyor, mesela tuzluğu götürüyor, bir tane tabak götürüyor (gülüyor). Şaka bir yana yardımcı oluyor ama hamilelik içimdeki ev kadınını ortaya çıkardı, yeme-içme her şeyi ben hallediyorum.

Sosyal medyada paylaştığınız yemekleri de siz yapıyorsunuz herhalde...

Evet, ben yapıyorum. İnanmıyorlar soruyorlar ama gerçekten ben yapıyorum. Gerçi en son koyduğum fotoğraftaki taze fasülye biraz çiğ olmuştu da, çaktırma (gülüyor). Evliliğin en güzel taraflarından biri de, ben iftarda falan Serkan’ın önüne ne yemek koyarsam koyayayım yiyor, beğenmese bile...

Şimdi böyle alışırsa doğumdan sonra iş hayatına döndüğünüzde ne olacak?

Yok, doğumdan sonra Petek Dinçöz iş hayatına döner. Ev hanımlığı da artık bir yere kadar. Şaka yapıyorum aslında seviyorum ben bu durumu. Eskiden alıştığım bir şey bu. Biz anneannemizden, babaannemizden böyle gördük, öğrendik. Bakma şimdi ki nesil bilgisayar çocuğu olarak yetişiyor. Biz çocukken bile toz alırdık, evi süpürürdük.

'KOCAM BİR DEDİĞİMİ İKİ ETMİYOR'

Serkan Bey aşerme durumunuzda nasıl davranıyor size? İstediğinizi yapıyor mu hemen?

Yapıyor tabii. Geçen gün denedim onu (gülüyor), “Canım kiraz istiyor” dedim gecenin yarısı. Alt tarafı kiraz yani işkembe çorbası da istemedim ki... Onun da işi zor, iş yeri Avcılar’da, her gün Avcılar’dan Levent’e gidip geliyor, zor oluyor, yoruluyor. Bu yüzden gitmez diye düşündüm ama hemen kalktı giyindi, baktım gidiyor. “Dışarıdan söyleriz gitme, boşver” dedim de vazgeçirdim. Sağolsun o da çok anlayışlı bir adam. Kocam bir dediğimi iki etmiyor.

Peki İrfan Aslan zorluyor mu sizi?

Vallahi zorluyor ne yalan söyleyeyim. Tekmeleri durmuyor hiç, futbolcu mu olacak ne anlamadım. Sinemaya falan gidiyorum, hiç filmi izleyemiyorum. Filmlerde de hep güzel adamlara bakıyorum, yakışıklı bir oğlum olsun diye (gülüyor).

Anneyi hisseder ya bebek, siz huzurluyken muhtemelen o da rahat ve huzurlu oluyor... 

Evet, öyle gerçekten. Zaten çok huzurlu geçiyor; kitap okuyorum, alışverişe gidiyorum, arkadaşlarımla vakit geçiriyorum.

Kilonuza dikkat ediyor musunuz bu süreçte?

Sana bişey söyleyeyim mi, hamile kalmadan önce 55 kiloydum. Ama önceden hamile kalmayı planladığım için önemsemiyordum pek kilomu. Eğer normal yolla olmasaydı bebeğim, tüp bebeği de deneyecektim.

'BEBEĞİM OLMASAYDI EVLATLIK ALIRDIM'

Eğer bebeğiniz hiç olmasaydı evlatlık alma durumunuz da olur muydu?

Tabii ki olurdu, evlatlık alırdım. Serkan’la konuşmuştum zaten bunu, o da karşı çıkmadı çünkü ben anne olmayı çok istiyordum. 

Doğum nasıl olacak?

Malesef normal doğum yapacak kadar cesaretli değilim. Bir ara suda mı doğum yapsam dedim ama o düşünce de geçti zamanla. Şimdi zaman yaklaştıkça korku artıyor.