Duyduk duymadık demeyein ama Rober Hatemo erkek evlat istiyor! Bizde 'şükür kavuşturana' diyelim ve röportaja; o 'en büyük dileğim evlenmek' diye bitirdi. İşte bu iki cümle arasında Rober Hatemo ile konuşulanlar...
Sabır testlerinden geçtiği bir dönemin ardından Rober ile kucaklaştığımız gün, menajeri Haluk Şentürk’ün Etiler’deki ofisinin demli çayları ve onun zarif bir hareketle kapadığı Türk kahvesinin eşliğinde uzun, uzun röportaj yapıldı.
Esmer Rober hala çok esmer ve deli gibi body building yaptığı için eskisinden çok daha fit ve sağlıklı. Falında ne çıktı sormayı unuttum ama hem yeni albümünden hem de özel hayatından her şeyi sizler için sorduk. ‘Pabucumun Dünyası’ albümü ile sahnelere geri dönen sevgili Rober Hatemo’nun artık gözlerinin içi bile gülüyor ama bir dönem çok acılar çekmiş, pes etmemiş.
Buyurun, hikayesini ondan dinleyelim...
Yıllardır ortalarda gözükmüyordun. Şükür kavuşturana Rober…
Çok ortalarda gözükmediğim konusunda haklısın. Zaten magazin yönü kuvvetli bir şarkıcı olamadım, hiç beceremedim; bu da ayrı bir meziyet! 2010 yılında bir single yapmıştım. Sanatçıların mastürbasyon dönemleri vardır ya; içinde darbukalar olmayan biraz launch duyumlu falan bir şarkıydı ‘Mahrum’. İzlandalara gittik, buzullarda klip çektik.
Paraları bitirdim diyorsun!
Sen ne diyorsun (kahkahalar)! Aslında, şaşıracaksın ama son klibim ‘Pabucumun Dünyası’ ile aynı para gitti! Of of of… Bu Türkiye’de o kadar derin bir mevzu ki… Doğru düzgün iş yapan yok. İyi iş yapanlar da çok pahalı. Aslına bakacak olursan reklam dizi bütçelerine bakınca, bence 100 milyon bir klip için mühim bir şey değil. Bir albüm yapmışsın, o klip yıllarca oynayacak ve senin imzan olacak çünkü. Sektör, sektör değil telifler tam işlemiyor. 90’lardan hiç farkı yok, hatta daha bile kötü. O zaman teknoloji yoktu ama işin içine bir nitelik katmaya çalışılır, bir alt metin olsun istenirdi. Popta bir kalite vardı. mgdtv.com mgdhaber.
Peki bu sessiz döneminde neler yaptın?
2010’a kadar son albümün ekmeğini yedim. O zaman bir tek Facebook vardı, sosyal medya falan yoktu ama 2007’de şarkısı en çok tıklanan üç isimden biri bendim. ‘Mahrum’ popüler bir iş olmadı, olmayacağını da biliyordum zaten. Başka n’aptım; yaş 30’u geçmeye başlayınca ölümler ve bebekler artıyor. Bir ara yatalak anneanneme baktım, sonra yeğenim oldu. Kardeşimle yedi yaş var aramda, büyütüp, ona babalık etmiştim. Şimdi, yeğenimi bana benzetiyorlar. Gecen hafta ilk defa ‘Amca’ dedi, mutluluktan çıldırıyordum. Spor yaptım, genç kaldım.
Bir spor salonuna ortak olmuşsun.
Evet, o devam ediyor. Başka girişimlerim de olacak. Geçen gün artık röportajlarda soracaklar, biraz magazin seyredeyim dedim. Arka arkaya hep futbolcular! Hiç birini tanımıyorum, açıkçası futbolu pek spor olarak da görmüyorum. Daha ticaret, daha başka türlü bir şey. Halk arasında da yanlış anlaşılıyor; halı sahaya maça gidiyorlar, kırılmamış tek bacak görmedim ben.
Ciddi bir mide hastalığı geçirmişsin, o nasıl oldu?
2011 sonuydu, midemde ve bağırsağımda yaralar varmış. Ağır bir yıldı, ölümün eşiğinden döndüm; “Döndüğüme göre Allah bana bir ömür vermiş, çaba göstermeliyim” dedim, gösterdim de... Artık üzüntü ve stres yasak, kendime iyi bakmalıyım ama şimdi albüm çıktı, nasıl olacak? Gerçi her şeye hazırlıklıyım, dik durmaya çalışacağım.
Teröristlerin ölüm listesinde adın geçti. İşin aslı nedir?
Çok oldu be! En çok satan gazetede haber oldum. Dolarla kelleme fiyat koydular, çok ağır şeyler... Şaka gibi ve bunu hiç hak eden biri de değilim. Devlet sağ olsun çok ilgilendi ve korundum. Konuyu dallandırıp bulandırmak da istemedim, bu ülkede kraldan çok kralcılar var çünkü. Ben TC vatandaşıyım, dedem 4,5 yıl askerlik yapmış, babam Kıbrıs’ta annem bana hamileyken savaşmış, ben de 18 ay askerliğimi yaptım. Hiç kimse bana bunun hesabını soramaz!
Bir kez “Adım Rober değil Rıfat olsaydı, en iyi erkek popçu bendim” demiştin. Neden öyle?
Şimdi iki yüzlülük yapamam, evet öyle. Neyse ki sokaktaki insan böyle düşünmüyor. Bu yedinci albümüm ve ben iki müzik şirketimden çok satan bandrol ödülü aldım, 500 bin albüm satmıştım. Elle tutulur rakamlarım var, iyi bir sarkıcıyım, her albümde bir klasik bıraktım ama ne yazık ki 20. seneye gireceğim bana bir tek ödül verilmedi! Ne insanlara, ne ödüller verildi. Eskiden çok kırılıyordum ama artık alıştım umursamıyorum. Fakat bu albümde bunları yaşayacağıma inanmıyorum. Çünkü artık Türkiye zor şartlar altında olsa da, insanların neyin ne olduğunu gördüğüne inanıyorum.
‘Pabucumun Dünyası’, sanki senin son yıllarda yaşadıklarına bir mesaj veriyor sanki...
Denk geldi! Yıldız Tilbe bunu yazalı epey olmuş. İçeriğe bakacak olsan “Sultan gibi tahtın olsa yalnız olunmuyor” diyor şarkıda. Her şeyi çabuk tükettiğimiz, kavga ettiğimiz, sonra da şikayet ettiğimiz bir dönemi anlatıyor. Sadece Türkiye değil, dünya böyle artık. ‘Pabucumun Dünyası’ adının, yaşayan bir dil olduğuna kanaat getirdim. Yıldız zaten buna çok önem gösterir, şarkıya bir hikaye olarak bakar. Klip çıksın, şarkım hakkını alacak. Klipte mesaj falan da yok. ‘Tanrım’, ‘Senden Çok Var’ şarkılarım gibi eğlenceli olsun istedim, zaten uzun zamandır çok eğlendiren şarkı da yok. Oysa, insanların eğlenmeye su kadar ihtiyacı var.
Ah, senin bir de ‘Vay Aney’ adlı bir şarkın vardı, harikadır.
Bu arada ‘Vay Aney’ şarkım MTV’de bile dönmüştü ama ben yine ödül alamadım! Neyse ki, insanlar beni sevdiler. Öyle olmasa bir bakkal açıp devam ederdim hayatıma. Şarkı söylemeyi seviyorum ama bir ara bir nefret gelmişti içime. O zaman söylemek istemiyordum ama yeni şarkı isteyen çok vardı.
Yıldız Tilbe senin ruh ikizin mi?
Bu mevzuyu daha dün konuştuk onunla! Evet, herkese beste veriyor ama bana verdiği gibi olmuyor, bende başka bir şey oluyor. Uzun yıllara dayalı bir arkadaşlığımız var. Yıldız kolay bir kadın değildir ama ben onu sonsuz tolore ederim. Bana şarkı vermese de, sevmese de o Yıldız’dır; sevgim değişmez. Ailemden biri gibi artık. İç dünyamız da benzeşiyor. Hatta, eskiden ona daha çok benzerdim. Dün bana “Artık sen kendini buldun” dedi.
En güzel bestelerini sana mı verdi?
Ben seçtim! ‘Zalim’i yıllar önce Toprak arkadaşımıza vermişti, o da iyi bir şarkıcı ama pek tutmamıştı. Yıldız’ın şarkıları iyi Türkçe, iyi telaffuz ister; tam yapmazsan olmaz. Çok nağme yapınca, şarkısının içeriği kaybolur. ‘Zalim’i hep okumak isterdim, okudum. ‘Bittiğin Yerde Kaldın’; o şarkı 15 senelik. Başka bir şarkımın devamıdır. Yıldız o zamanlar dört sayfa şarkı yazıyordu. İki şarkı Alper Narman yaptı, hele ki ‘Buz Dağları’ aldı başını gitti. Soner Sarıkabadayı şarkılarını beğeniyordum, güzel yazıyor. Onunla çalışmak istedim, olmadı, inşallah başka zaman olur. Yıllardır bir Sezen beklentim var ama yine olmadı. Beni sever, konuştuk ama denk gelmedi.
Türkiye'nin en kolay okunan haber, magazin sitesi mgdtv.com'da en güncel haberleri bulabilirsiniz.
Etiketler: Rober Rober Hatemo Paucumun Dünyası röportaj mgd haber güncel m041028Bu habere yorum yapan ilk siz olun!
Türkiye'nin en kolay okunan haber sitesi olarak siz okuyucularımıza daima güvenilir ve objektif yayıncılık anlayışımızla hizmet vermekteyiz.
En güncel ekonomi haberleri, borsa durumu, finans,
en yeni spor, sanat ve tarafsız siyaset haberlerine günlük olarak ulaşabileceğiniz geniş bir platform. Sıkılmadan okuyabileceğiniz, renkli görselleri ile, detaylı ancak bir o kadarda kısa ve
öz yazılan içerikleriyle haber magazin Mgd Tv hizmetinizde.