Günümüzde Türk toplumunda hala çok yaygın olarak diş eti hastalığına rastlanmaktadır. Bu kadar sık görülen hastalık sonucu hastalar hem dişlerini kaybetmekte hem de bazı sistemik problemlere zemin oluşturmaktadır. 

Genel düşünce, diş sağlığının beyaz görüntü ile değerlendirilmesidir; yani diş beyaz ise sağlıklıdır. Ancak gerçek, diş ve diş etinin bir bütün olduğudur. Pembe, portakal kabuğu görünümünde ve kanamayan diş eti sağlıklıdır. 

Dişlerin rengi, kişinin genetik özellikleri veya çeşitli çevresel faktörlere göre değişebilir. Sadece renk ve estetiğe yönelik yapılacak tedavilerde bile öncelikle diş etleri değerlendirilmeli ve problem varsa giderilmelidir. 

Önemi büyük olan diş eti sağlığının korunması, aslında tamamen elimizdedir 

Düzenli olarak diş fırçalama, diş ipi kullanma ve altı aylık diş hekimi kontrolleri diş eti sağlığı için yeterlidir. Fakat yaşadığımız stresli ortamda, bir şeylere yetişme kaygısı ile belki de en çok ihmal ettiğimiz şey diş fırçalamaktır. Bu ihmalin sonucu olan dişeti hastalığının, birçok ülkede yapılan çalışmalarda kalp rahatsızlıkları ile bağlantısı olduğu kanıtlanmıştır. 

Ayrıca diyabet ve böbrek rahatsızlıkları gibi hastalıklarda da rol oynamaktadır. Aynı zamanda düzenli diş kontrolleri, bu tip hastalıkların ilk teşhisinde büyük önem taşır ve ilk tanı diş hekiminde de konabilir. 

Kendi sağlığımız ve toplum içindeki (rahatça gülüp konuşacağımız)sosyal ortamımız için dişlerimizi her gün en az 2 kere fırçalamamız gereklidir.