En son ne zaman hoşlanmadığınız birinin peşinden koştunuz? Bu cümle ilk bakışta kulağa saçma gelse de aslında kadınların sıklıkla yaşadığı bir sendrom. Biri ile tanıştınız, ilk gördüğünüz andan itibaren gözünüzün içine bakıyor. Her söylediğinizi onaylamalar, her fırsatta size olan beğenisini dile getirmeler... Abartılı iltifatlar, jestler, sözler, hediyeler, planlar, akşam yemekleri vs. İlk başlarda çok önemsemiyordunuz ama zamanla siz de onun bu hallerine alıştınız ve şımartılmak hoşunuza gitmeye başladı.

Eh, kimin hoşuna gitmez ki?!

Gelin görün ki bir anda başlayan böylesi abartılı ve samimiyetsiz ilişkiler kısa bir süre sonra erkeğin heyecanını yitirmesi ile bitmeye mahkumdur. Kelebeğin ömrü gibidir, erkeğin egosunu tatmin etmesi ile beraber 2 haftaya kalmaz sonlanır. Ve arkasında şaşırmış, kendine olan güvenini yitirmiş, şaşkın bir kadın bırakır!

Kaçan kovalanır!

Peki ama neden, hiç düşündünüz mü? Temel içgüdülerinizi bir kenara bırakın ve mantığınızın sesini dinleyin. Siz o adamdan değil onun size olan yalakalığından hoşlanıyordunuz. Madem ki bu tavrından vazgeçti, o zaman güle güle yolu açık olsun.

Siz de zaten aşkınızdan ölmüyordunuz

Kimseye birşey ispatlamak zorunda değilsiniz, özellikle de daha düne kadar varlığından haberdar olmadığınız bu şıpsevdi kişinin sizin hakkınızda artık ne düşündüğü kimin umrunda! Bizim umrumuzda olmadığı kesin, sizin de olmasın!

Türkiye'nin en kolay okunan haber, magazin sitesi mgdtv.com'da en güncel haberleri bulabilirsiniz.