MHP Genel Başkan Yardımcısı Zühal Topcu başörtüsü sorununun demokratikleşme paketinin içindeki bölücü önerilerin ambalajlanmasına yönelik olduğunu belirterek, "Sözde demokratikleşme paketi, deyim yerinde ise başörtüsü ambalajına sarılı bir bölücü pakettir" dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Zühal Topcu bugün Bartın Belediyesi Yöresel Yemek Evi'nde basın toplantısı düzenledi. MHP Afyon Milletvekili Kemalettin Yılmaz, Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, MHP İl Başkanı Sezai Bilgin'in de katıldığı toplantıda konuşan Topcu parti olarak her zaman kamuda başörtü serbestliğini desteklediklerini açıkladıklarını belirterek, "Demokratikleşme paketi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından oluşturulmuş ve algısı hazırlanmış, kamuoyuna açıklanmıştır. Sözde demokratikleşme paketinde yer alan yegane olumlu düzenleme kamuda başörtüsü serbestliğidir. Nitekim başta genel başkanımız olmak üzere partimizi temsile yetkili tüm yöneticilerimiz her zaman ve her zeminde kamuda başörtü serbestliğini desteklediğimizi, hiçbir tartışmaya meydan vermeyecek biçimde ifade etmişlerdir" dedi.Topcu demokratikleşme paketinin başörtüsü ambalajına sarılı bölücü bir paket olduğunu ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:"11 yıla yaklaşan süredir iktidarda olan AKP'nin, böylesine basit bir yönetmelik değişikliği için bu kadar yıl bekledikten sonra bu yönde girişi yapması başörtü sorununun çözümünden çok, paketin içindeki bölücü önerilerin ambalajlanması amacına yöneliktir. Gerçekten, sözde demokratikleşme paketi, deyim yerinde ise başörtüsü ambalajına sarılı bir bölücü pakettir. Ambalajın içindeki en önemli bölücü öneri ise özel okullarda ana dilde eğitim öngören düzenlemedir. Bu yönde bir değişiklik dil üzerinden millet yaratma amacına hizmet edecektir. Oslo'dan beri devam eden ihanet sürecinin şımarttığı bölücü taleplerin en önemlilerinden biri olan ana dilde eğitim ortaya çıkacak sonuçları itibariyle milli üniter devlet ilkesi ile milli birlik ve beraberliği yok etmeye yöneliktir. Öte yandan, öngörülen değişiklik anayasamızın 'eğitim ve öğretim hakkı ve ödevi' başlıklı 42. maddesindeki 'Türkçe'den başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez' hükmüne de açıkça aykırıdır"