DEİK'in yeni yönetiminin bundan sonra yapacağı çalışmalar için çok teşekkür ediyorum. DEİK Türkiye'nin büyümesine katkı sağlamaya devam edecek. Tüm hedeflerimizi 2023'e yoğunlaştırıyoruz. 2023 bizim sadece iktisadi hedeflerimizi gösteren bir yıl değildir. 2023 iktidisadi olduğu kadar siyasi ve sosyal da bir yıldır. Uluslararası politikada ilerleyeceğimiz de bir yıldır. Eğer 2023 diyorsak ve buna inanıyorsak bunun mücadelesine bugünden itibaren başlamalıyız. Meseleye bir dava olarak bakmadıkça zafer gerçekleşmez.
Biz bugünlere kolay ulaşmadık. 2012'den bu günlere gelen süreç dikensiz bir gül bahçesi değildi. Darbe senaryoları hazırlandı. Şahsıma tehdit ve suikast girişmleri oldu. Halkın seçtiği bir parti kapatılma tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. Sokaklar hareketlendirildi. Geçen yıl 17-25 Aralık olaylarını yaşadık. Eğer geçen yıl bu zamanlar boyun eğseydik bugünlere gelemezdik. Darbe girişimlerinden o kadar eminlerki iddianameye dönemin Başbakan'ı ifadesini kullandılar.
Benim için dönemin Başbakan'ı ifadesini kullananlar için çok yakında bu halkta dönemin haşhaşi örgütünü hiç de iyi yad etmeyecek.
Benim için dönemin Başbakan'ı ifadesini kullananlar için çok yakında bu halkta dönemin haşhaşi örgütünü hiç de iyi yad etmeyecek. Senaryolaru üst akıl yazıyor. Ondan aldığı emirle hareket ediyorlar. Üst akıl ne diyorsa onlarda el pençe önünde divan duruyorlar.
Savcı 14 Aralık'ta bir operasyon başlattı. Hiç kimse önceden olduğu gibi dava sonuçlanmadan linç edilmiyor. Ancak malum çevreler basın susturuluyor diye bir kampanya başlattı. AB tatil gününde bunla ilgili açıklama yapıyor. Ne kadar da hassaslar.
Ben bu AB'nin en büyük ülkesine PKK terör örgütünü ülkenizde besliyorsunuz diye sorduğumda aldığım cevap bir hiç, yada burası hukuk devleti dendi. Burası ne Guguk devleti mi?
O yüzden Türk yargısının kararlarına saygı duyacaksınız. İsrail bu sene 16 gazeteci katletti. AB neden sustu.
Türkiye'nin itibarı şöyle oluyor böyle oluyor, diyorlar. Onlara siz bakmayın. Türkiye itibarını sahte manşetlerle elde etmiş değildir. Türkiye güçlü ekonomisi ile zaten itibarlıdır. Mazlumların ve barışın yanında olduğu için zaten itibarlıdır. Biz öyle sahte raporlarla, siyasi raporlarla, kürsülerden yapılan paralel açıklamalar ile kendisine istikamet çizecek bir hükümet değiliz.
Gezi'de ve 17-25 Aralık operasyonlarında bu ülkenin seçimliş hükümetine darbe yapılırken AB susuyordu. Aynı şekilde Mısır'da ve Suriye'de, Ukrayna'da bunlar sustular.Bize nasihat vereceğinize ülkemizde kalan Suriyeliler'e destek verin.
Kobani'ye verilen mühimmatlar terör örgütlerine gitti. Kobani'de halk yok 3 bin savaşçı var. Peki Kobani kadar Halep'e neden sahip çıkmıyorsunuz. İşte koskoca bir soru işareti var. Biz bunu biliyoruz ve ona göre hareket ediyoruz. Esed rejimi yeni bir yapılanmanın içine girerse orada bu benim ülkem içinde bir tehlike oluşturur.
Türkiye AB önünde kapı kulu değildir. Türkiye azarlanacak, kendisine gündem belirlenecek bir ülke asla ve asla değildir.
Cumhrubaşkanı Erdoğan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nun gerçekleştirilen Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, AB'nin çifte standartına tepki gösterdi. Erdoğan, "Savcı 14 Aralık'ta bir operasyon başlattı. Hiç kimse önceden olduğu gibi dava sonuçlanmadan linç edilmiyor. Ancak malum çevreler basın susturuluyor diye bir kampanya başlattı. AB tatil gününde bunla ilgili açıklama yapıyor. Ne kadar da hassaslar. Ben bu AB'nin en büyük ülkesine PKK terör örgütünün ele başlarını ülkenizde besliyorsunuz diye sorduğumda aldığım cevap ya bir hiç oldu, ya da burası hukuk devleti şeklinde cevap verildi. Peki burası ne Guguk devleti mi? O yüzden Türk yargısının kararlarına saygı duyacaksınız. İsrail bu sene 16 gazeteci katletti. AB neden sustu" dedi.
"2023'e giden yol, bir gülistan olmayacaktır. Bir gül bahçesi olmayacaktır. Bu sürecin zorlukları olacak, sıkıntıları olacak, zaman zaman bizim gayretimizi, aşkımızı, şevkimizi kırmaya yönelik saldırılar da olacak, vazgeçersek, yılgınlığa kapılırsak, yeise teslim olursak, biz de kaybederiz, millet de kaybeder ülke de kaybeder"
"14 Aralık tarihinde yargı önündeki iddialar ve delillerden yola çıkarak bir süreç başlattı. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak süreci yakından izliyorum. Her şey yasalara ve usulüne uygun şekilde cereyan ediyor. Yargının ve emniyetin geçmişte yaptığı hatalar tekerrür etmiyor, hiç kimse süreç tamamlanmadan linç edilmiyor, medya yoluyla algı operasyonları yapılmıyor. Kim ne derse desin gerçekten şu anda dikkatli ve temiz bir süreç ilerliyor"
- "Dönemin Başbakanı diyenler, dönemin haşhaşi örgütü oldular. Merhum Menderes'e... Devran aynı. Sabık başbakan diyenleri hiç kimse hatırlamıyor. Aynı. Hatırlayanlar da hayırla yad etmiyorlar. Bizim için dönemin Başbakanı diyen dönemin haşhaşi örgütünü de inşallah kısa süre zarfında hiç kimse hatırlamayacak, hatırlayan da hayırla yad etmeyecek"
"Türkiye, AB'nin önünde kapı kulu değildir. Türkiye, bırakın boynunu eğmeyi, bırakın geri adım atmayı, asla ve asla azarlanacak, kendisine gündem belirlenecek, istikamet çizilecek bir ülke değildir. Biz ne itibarımızdan ne gücümüzden ne de büyümemizden bir şey kaybederiz. Hiç merak etmeyin"
Unutmayın maşalar her zaman olacak, tuzaklar her zaman olacak. Dün din alimi maskesiyle vatanına ihanet edenler, yarın başka bir maske ile ülkelerinin karşısına çıkacaklar. Unutmayın Hasan Sabbahlar hiçbir zaman bitmez. Bunlar her zaman olacaktır. Onların bir tuzağı varsa Allah'ın da bir tuzağı var. Onların bir hesabı varsa milletin de bir hesabı var. İşte gün geldi, hesap döndü, ihanet hesabı yapanlar, millete hesap vermeye başladı"