Uzun yıllar ulusal televizyon kanallarında başarılı işlere imza atan yönetmen Cenk Yengiloğlu şimdi ilk uzun metrajlı filmi JUGENDAMT'ı çekmek için hazırlıklara başladı.
Yönetmen Cenk Yengiloğlu, Avrupa'da çocukları ellerinden alınan müslüman ailelerin çocuklarını tekrar geri alabilmek için karşılarına çıkan tüm zorluklara karşı verdikleri insan üstü mücadelenin dramını konu ediyor.
Dokuz Eylül Güzel Sanatlar Sinema-TV Yönetmenlik bölümünden birincilikle mezun olan ve okuduğu yıllarda çektiği kısa filimleri ile Antalya, İFSAK ve Bodrum Kısa Film Festivalinde ödüller allan başarlı genç yönetmen Cenk Yengiloğlu ilk uzun metrajlı filmi JUGENDAMT ile Avrupalı müslüman ailelerin kanayan yarasına parmak basıyor.
1998 yılından beri görev aldığı Atv Avrupa kanalında program yapım ve yönetmenliğinin yanı sıra Atv Avrupa Genel Yayın Yönetmeni olarak sık sık Avrupa'ya giden ve oradaki Türklerin dertlerine derman olan programlar yapmaya çalışan Cenk Yengiloğlu şimdide yıllardır yurt dışında ki ana babaların evlatları için dinmeyen gözyaşlarını beyaz perdeye aktarıyor.
Avrupa'da ki ailelerin dinmeyen gözyaşlarına onlarla birebir görüşerek ortak olmaya çalışan Cenk Yengiloğlu bu yaşanan acıya karşı dur demenin zamanı geldiğini düşünüyor.
Yönetmen Cenk Yengiloğlu, “Her yıl 10.000 müslüman Türk çocuğu Hıristiyan ailelerin yanına veriliyor. Bu çocuklar gerçekten devlet eliyle asimile edilmeye mi çalışılıyor? Yıllardır Avrupalı Türklerin ekmeğini yedim şimdi borcumu ödemenin zamanı geldi” dedi.
Ödüllü yönetmen Cenk Yengiloğlu, filmini şu sözlerle anlattı: Göçün 50. yılında Avrupa'da yaşayan müslüman Türkler, bir yandan yaşadıkları ülkelere uyum sağlamak için önemli aşamalar kaydederken diğer yandan ciddi sorunlarla boğuşuyor. Yarım asırlık göç sürecinin ürettiği en derin ama çok da bilinmeyen yaralarından biri ailelerinden koparılan çocuklar.
Özellikle Almanya'da çokça yaşanan bu dramın en büyük müsebbibi ise JUGENDAMT "Gençlik Dairesi". Çeşitli gerekçelerle mahkeme kararına bile gerek duymadan el koydukları müslüman çocuklarını Hıristiyan koruyucu ailelerin yanına vererek sözde koruma altına alıyorlar. JUGENDAMT, bu çocukların kendi inanç ve kültürüne göre yetişmesine müsaade etmiyor. Çocukları elinden alınıp eşcinsel (lezbiyen) aile yanına verilen çocuklar bile mevcut!
JUGENDAMT'da büyütülen çocukların durumu da hiç iç açıcı değil! İstatistiklere göre bu çocukların yüzde 50'sinden fazlası, büyüyünce başta uyuşturucu olmak üzere bir çok suça bulaşan bir birey olarak karşımıza çıkıyor.
Gerçek ailelerin elinden alınan Müslüman çocuklar; hırsızlık, alkollü içkiler veya uyuşturucu maddeler kullanma gibi her türlü sosyal tehlikelere ve kötü alışkanlıklara karşı savunmasız bırakılmasını ve başıboşluğa sürüklenmesini hiç kimse istemez.
Müslüman aileler Avrupalılara nazaran çocuklarına karşı herzaman daha koruyucu olmuşlardır. Müslüman aileler çocuk suç işlediğinde dayak cezası verebiliyor. Çocuğa tokat atmanın bile suç sayıldığı bir ülkede, kendi değer yargıları içinde normal gördüğü normlarla çocuk büyütmek ve disipline etmek isteyen müslüman aileler ise ciddi sıkıntılar yaşıyorlar. Bu durum başta okul görevlileri olmak üzere müslüman ailelere karşı ön yargı oluşturuyor.
Özellikle okullarda ve kreşte öğretmenler Türkiye'den gelen ailelerin çocuklarına ''evde şiddet var mı? Annen, baban sana kızıyor mu? Seni dövüyor mu? Diye sık sık sorular soruyor. Bazı ailelerin çocukları biraz büyünce bu durumu ailelerine karşı koz olarak kullanıyor...
Bizim hikayemizde tam burada başlıyor...
Berlin Kreuzberg'de bir süpermarkette çalışan Abdullah (50) 5 çocuğu (4 kız 1 oğlan) ile kendi halinde mutlu bir yaşam sürmektedir. Ailesini çok seven Abdullah'ın en büyük sıkıntısı ise kızı Zeynep'tir (16) . Abdullah örf ve adetlerini Alman hükümetinin kendisine koyduğu kurallar çerçevesinde yaşamaya çalışan olumlu bir karakter. Ancak Alman toplumunun baskısını buna nazaran üstünde hissetmektedir.
Almanya'da iyi bir müslüman olmaya çalışan ve bunu çocuklarınada aşılamak isteyen Abdullah'ın işler umduğu gibi gitmez. En küçük oğlu Can (4) için evde ailecek yaptıkları mütevazi yaşgünü kutlamasında herşeyin güzel olduğu bir an Abdullah kızı Zeynep ile etek boyu yüzünden tartışır. Abdullah hiç istemediği halde tartışma sırasında kızı Zeynep'in kendisine hakaret etmesi üzerine Zeynep'e bir tokat atar ve herşey o an da değişir.
Baba baskısından kurtulmak isteyen Zeynep evden kaçar ve Alman komşuya sığınır. Alman komşuya olanları birazda büyüterek anlatan Zeynep yüzünden Alman komşu polisi arar. Jugendamt yetkilileri ile eve gelen polis çocukları ağlamalar ve bağırış çağırış içinde aileden alır.
Abdullah'ın bundan sonra ki tek amacı ise bir tokat yüzünden kaybettiği çocuklarını tekrar geri almaktır.
Bu güne kadar hiç kimsenin cesaret edip dillendiremediği yaşanan bu acıyı, beyaz perdeye taşıyacak olan yönetmen Cenk Yengiloğlu Almanya ve Türkiye'de bulunan yasal mercilerle görüşerek gerekli çekim izinleri almaya başladı. Berlin'de çekimlerine başlanacak olan JUGENDAMT filmininin çekim ekibi Almanya'da kuruluyor.
Uzun yıllar Almanya da eğitim alanında yöneticilik yapmış olan Nazo Erol'un desteği ve iletişim uzmanlığı sayesinde yönetmen Cenk Yengiloğlu, ‘JUGENDAMT’ adlı yeni filminin çekimlerine 2016'da başlayacak.
Türkiye'nin en kolay okunan haber, magazin sitesi mgdtv.com'da en güncel haberleri bulabilirsiniz.
Etiketler: Jugendamt uzun metraj film yönetmen Berlin Kreuzberg Cenk Yengiloğlu Yengiloğlu Atv Avrupa Avrupa Asimilasyon Avrupalı Türkler müslüman çocuklar Hıristiyanlaştırma Almanlaştırma Nazo Erol mgd haber güncel m041028Bu habere yorum yapan ilk siz olun!
Türkiye'nin en kolay okunan haber sitesi olarak siz okuyucularımıza daima güvenilir ve objektif yayıncılık anlayışımızla hizmet vermekteyiz.
En güncel ekonomi haberleri, borsa durumu, finans,
en yeni spor, sanat ve tarafsız siyaset haberlerine günlük olarak ulaşabileceğiniz geniş bir platform. Sıkılmadan okuyabileceğiniz, renkli görselleri ile, detaylı ancak bir o kadarda kısa ve
öz yazılan içerikleriyle haber magazin Mgd Tv hizmetinizde.